Sılâdan Çıkmayan Bilmez Gurbeti
Güzel düþlerini böler kâbusu,
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti.
Gözlerine vurur, gönül buðusu,
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti.
Bedeni bitirir, rûhuna siner,
Hayat katýlaþýr taþlara döner.
Sineler yanarken ocaklar söner,
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti.
Bazen zincir olur, baðlar elini,
Kör bir býçak olur, keser dilini,
Bitmez kâhýr olur, büker belini
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti
Nedenler, nasýllar kolay da yine,
Cevap bulamazsýn asýl, niçine,
Yýldýz yýldýz, ateþ düþer içine,
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti.
Sinende dermansýz, yara açýlýr,
Umudun yerini öfke, hýnç alýr,
Çoraklaþýr hayat, gönlün boþ kalýr,
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti.
Araya girerse uzun bir zaman,
Unuturlar seni, hýsým, akraban,
Yakýn arkadaþý bulursun yaban,
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti.
Özlemde boðmaktýr gurbetin huyu,
Ekmeði yenmez ki, içilsin suyu,
Karanlýk lâbirent, dipsiz kör kuyu,
Sýlâdan çýkmayan bilmez gurbeti.
Gelendost
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.