hayat
onlarca yara biriktirip pansumancýdan umut beklemektir
yani anlayacaðýn süleyman
bu saatten sonra
pansumancýya duyduðumuz
minnettir aþk
yamasý pahalý tek geçmiþ
babamýn cebindeki yaraydý
_deniz yoktu buralarda
bir adým boyu küçük dereler akardý aramýzdan
yarýsýný karþýsýna almýþ bir toprak ayrýlýðýnýn
tam ortasýna ay düþerdi
düþerdi düþmesine de
hep yara almýþ yanýðý yansýrdý yüzümüze
esmer yüzlü kapýlarý dürtüp
ucuz baðýmlýlýklarýmý dýþýmda tüttürüyordum
gecenin gelin mevsimiydi
þakaklarýma doldururken daðýnýk beyazlýðý
terimle eriyor ama bitemiyordum
daha ikincisindeydim süpürülen damlarýn
sokak terbiyecisi narasýyla geceye seslenirken
genç bir günaha meðilimi sorguluyordum
sarýsýný þehirlerin daðýnýklýðýyla ördüðüm saçlarýný
þimdilerde sarmal bir baðýmlýlýða tutturuyor dudaklarým
hiç kýmýldamadan
ritmi yüksek müziklere
içten ve düþten katýlmak gibi
þimdi bakýþtýðým bu hayat
süleyman
O dans ederken duymadýðým þarkýlar varya
þimdi kulaklarýmda çýnlýyor
söylesene bana
þimdi O þarkýlarý
baþkasýna saðýr ediyormudur.
þimo
sinan þeker