Estikçe Gelen

bir titreme
hatýrlamýyorum sesini veya seni
oysa uðraþýyor hafif yaðmur ve kokular bir taraftan
eylül mü dersin ekim mi bilmem
oralardan bir yerden estikçe gelen
þu duvar dibindeki tanrýsýný unutmuþ ot
ot gibi iþte ya da bir þey
hani ayaklarýmýzý uzatýp duvarýn üstünde yýldýzlara bakýyorduk ya
gülmüþtün karnýmdaki uðultuya
biçare kasýmdý belki

neden sarar deyip uzaklarý gösteren içinin uçarý yaný
bir kanat gerimlik yol desem birkaç dakika
öylece asýlý kalýrdý aðzýnda aðzým
yutkundukça içimi yakan tadýn
ve bilmem
aðustos muydu yoksa

biber tarlasý uçak izi ve daðýlan çizgi
hatýrlayamadým gözlerinizi
ama senin yüzün deðil bir mavinin kýyýsýndan geri çevrilmiþ
umutlarý sýrtýnda üzgün bir çocuðun kýrýk kalbini
onarmaya gelmiþ kuþ dili kývraklýðýnda
þefkatini yansýtan oyalý ayna
o ara yýkanýyorduk ya seninle
söylesene
temmuz muydu yoksa

yaþlý annesini güvercinlere þikayet etti
duydum sen de duydun
bir korkuluk vardý uzunca çit
bir de kargalarýn duasý
içini oyup kocaman yazýn
çekirdeðini yuvarlýyorduk damdan
çilli ve beyazdý
birazcýk azdý
iki yakasý kýsa
haziran mýydý yoksa

bilmem dedikçe çoðalýr koku
aklýný bozmuþ köstebek gibi
arar durur cemrelerin tozunu
kamýþlar gölgelenirken bahar
yada sonu ilk bahar
ne fark eder ki
yönünü kaybetmiþ
rüzgar mýydý yoksa.











Sosyal Medyada Paylaşın: