tükendi gönül erzaðým
bir aðaca yaslayýp,
tembihledin yorgun düþen gölgemi.
bir orman kuytusuna býrakýp beni,
kaçtýn oysa.
içimin tek nüfuslu þehrinden kaçtýn ...
oysa ben her senli düþ kurduðumda
bir çakýl taþý koymuþtum cebime
her birini isminin harfi sayýsýnca,
günaydýnlamýþtým her sabah.
her akþam avuçlarýmda uyutmuþtum hepsini.
güvenmiþtim.
koþup gelmiþtim karanlýðýna peþinsýra,
güneþlerimi ýslatarak.
aklýmý sýrtlayýp ardýndan,
yüreðimin çýðlýklarýna kanmýþtým.
ve ben seni,
gökyüzüm kadar derin,
memleket kadar eþsiz sanmýþtým...
þimdi geldiðim yollardan topluyorum her zerreni.
yola dizdiklerimi tüketmiþ olmalý kuþlar.
kaybým büyük,hasar derin...
tanýdýk deðil bu gökyüzü,
toprak kokmuyor artýk.
döndüðüm yollar bu deðil,
bu deðil býraktýðýn zebun...
savrulmuþ bir yapraðýn yazgýsýný güderim þimdi,
rüzgarýn önünde periþan ...
yine de bir ihtimal beslerim gizimin sarkýtlarýnda :
belli mi olur ,
belki çalar kapýn bir gün
bir ses aralar perdelerini
belki düþerim yine eþiðine...
kimbilir...
AYÞE IÞIK UYANIK
28 OCAK 2014