YE BAKALIM DA GÖR NASILMIŞ ACI BİBER HARİSSA
Aslýnda kendi çýkarlarý için olan güya yoksulluk ve bazý önlemler için bir dolu direniþler kesinlikle
halkýn maneviyatýný kýrmak ve bu tezi zihinlerde kara örümcek gibi zorbalýkla dokumak bir halký ikiye bölmek bir dolu siyasi oyun iþte
Bir dolu terör örgütleri hiç te boþ durmayacaktý bu karmaþayý yaratmak için ama Tunus direnecekti,Seküler çevre sürekli direnecekti
Seküler çevre de neymiþ? diye sorduðumuzda
Laik duruma getirme dinden baðýmsýzlaþma,aslýnda Latince bu kelime,ahiretten ruhani meselelere dünya hayatýný karýþtýrmamak dinden ayrýþmýþ bir yönetim
Batýda seküler toplumlar dini siyasete karýþtýrmazlar ve de çok iyi ederler böylece dini yaradaný kendi emellerince sömürmemiþ ve kullanmamýþ olurlar
Meydanlarda siyasi görüþ karþýtlarý hiç boþ durmuyorlardý,anayasanýn bitmesini yeni seçimler diye baðýrýrken,huzur denilen þey bu dünyanýn neresindeydi?terör olaylarý genelde hiç yaþanmýyordu ama
Tunus huzur ülkesi olmayý kendine hedef seçmiþti,
Ýþte her yerde olduðu gibi buradada zengin Frankofonlar yani kendi dilini deðil Fransýzca konuþan insanlar sahil bölgelerinde bol sefalý ferah rahat günler yaþarken iç bölgeler yoksullukla savaþýyordu islamcý _Laik diye ikiye ayrýlan bölünmeler tüm neden bu zýt ikilem üzerine yüklüydü tüm nedeni buydu
Annesi peþinden gelmiþti ama bazen tedirgindi çünkü yapayalnýz dil bilmeden hiç tanýmadýðý bir ülke de cesaret timsaliydi bu kadýn,pat çat Ýngilizce o dilide pek bilen yoktu oralarda kendine bir dolu kitap aldý Cd ler ders çalýþmalýydý,her gün iki kelime dedi bana yeter sonra üç sonra dört artýrýrsam cümle kurmaya baþlarým diye düþündü ,tüm mutfaktaki meyveleri masaya dizdi üzerlerine kaðýtla Fransýzca isimler yapýþtýrdý,Arapça hiç öðrenemezdi,o dahada zordu,azimliydi bu kadýn yaparmýydý ?baþarýrmýydý ben biliyorum evet o azmin kadýný
TÜRK KADINI ÝDÝ O TABÝÝ KÝ DE BAÞARACAKTI
ACI BÝBER HARÝSSA
Akdeniz ile Sahra çölü söz birliði etmiþler sanki bir þeyler fýsýldaþýp
Sahra çölünün derin vahalarýndan duyuyorum o anki gülüþleri
El Jem’de bir Romalý elinde meþale sanki sutunlarýn arasýnda
bir görünüp bir kayboluyor körfezin mavilerine dalýp giderken
Akdeniz kokan rüzgarlar çöl kumlarýný kaldýrýnca baþlayan hikayesi
aklýna bizim lokanta geliyordur yine acýkýnca
hani o sevdiðin Merguez gülüþtük domuz eti var mý içinde diye sorunca
halis dana akýllým Müslüman ülkeyiz biz sonuçta
köfte kebab çeþitleri halis koyun eti taptaze çiftliðimizden gelir
içini rahat tut Fransýz yemekleri bizde sadece tereyað reçelli krepte yenir
ama þunu bil ki yumurta bizde çok tüketilir
hepsi taptaze sorup durma hepsi az uzaktaki çiftlikten gelir
kalaylý bakýr tencerelerde tajin muhteþem sunumu
fazla yað koydurmadým kýzma
ama var ya baharatlar
acý biber HARÝSSA dilini yaksýn diye en acýsýný hazýrladým sosunda
o mis aromasý yayýlýrken yolluyorum bak
belki sanada gelir diye buram buram kokularýnda
ACI BÝBER HARÝSSA
DÝLÝNÝ YAKAKACAK AMA
BÝR DOLU C VÝTAMÝNÝ ALACAKSIN
HASTA OLMAYACAKSIN HÝÇ
O SENÝN ÜLKENÝN NEMLÝ KIÞINDA
TUNUS’LU MERZA
Sosyal Medyada Paylaşın:
demet demet şiir Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.