öyle ki küçük bir avlunun içinde dünyanýn etrafýný dönerdim sanki elime baðladýðým poþetleri uçurtma niyetine havalandýrýrdým ve boyum kadar sanýrdým gökyüzünü eþiðine oturup kapýnýn beni tanýdýðýna inandýðým kuþlarýn misafirlikten dönüþünü izlerdim hep
bakraçtaki suya koca koca gemiler çizer uzun yolculuklara çýkardým ... topraktan bebeklerim vardý, çamurdan insanlara benzeyen.
uyuduðum yerde uyanmazdým hiç günlerin adý,saatlerin süresi yoktu bildiðin iki mevsim vardý bize biri yaz diðeri ayaz leðende yýkar leðende yýkanýrdýk biz kurusun diye saçlarýmýz dizilirdik sobanýn sol yanýna sað yandan çalardý soðuk...
kýþýn termiye satýn alýrdýk bulgur karþýlýðý güzün muþmulayý tanýrdýk bir de misafir gelince patlatýlan mýsýrlarý öyle çok çeþit yoktu menümüzde birgün yufkaya dökülmüþ bulgur pilavý ertesi gün mercimeklisini yerdik daha olmadý ayrana kalan aþý katar çeþit yapardýk
küçüktük iþte bildiðin çocuktuk onmaz diz yaralarýmýz vardý bir de ona eþlik eden dirseklerimiz en kötü hastalýðýmýzda sabahlara kadar öksürür ilaç yerine margarin yuttururlardý yumuþasýn diye yüreðimiz
öyleydik iþte küçüktük bildiðin çocuktuk yani....
AYÞE IÞIK UYANIK 07 OCAK 2014
Sosyal Medyada Paylaşın:
ayşe ışık Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.