KAHVENİN HATIRI

uyuyordu keçileri kaldi çobanýn
otlarken gördü birden canlandýðýný keçilerinin
kopardý keçinin yediði meyvelerden
attý aðzýna çiðnedi durmadan
çok dinç hissetti kendini birden
sonra insanlar kavurdular çekirdekleri
suyla piþirip koydular bardaða
ikram ettiler birbirlerine
1500 senelerinde geldi ülkemize
qahwah olan adý kahve diye söylendi bizde
önce zenginler içtiler kahveyi
sonra orta halliler içti
sonrada fakir fukara içmeye baþladý
keyif veren sosyal bir içkiydi kahve
insanlarý durmadan bir araya getiriyordu
kahveler içiliyor sohbetler koyulaþýyor
memleket meseleri tartýþýlýyordu
önce kanuni yasakladý kahveyi,kahvehaneyi
sonra 3.selim 3.murat.1 ahmet yasakladý
artýk yayýlmýþtý ünü tüm ülkeye
kim dinlerdiki padiþahýn yasaðýný
dayamadý yasaklar kahvenin karþýsýnda
aldý götürdü venedikli tüccarlar avrupaya
ülkemizde türk kahvesiydi ,avrupada
café, caffe, koffie, coffee, koffie oldu adý
hiç deðiþmedi tadý farklý fincanda olsada
kuramadý kimse onun kurduðu dostluklarý
kýz istemey gidince eh kahvesi oldu adý
yüzük takmaya gidince niþan kahvesi
sabahlarý içince sabah ,akþam içince akþam kahvesi
rakýdan sonra ayýltsýn diye içildi
sýkýntýlý anlarda efkar daðýtsýn diye içildi
arkadaþla içildi,yabancýyla içildi
hepsiylede çok keyif verdi
acýsýnýn bile hatýrý kýrk yýldý
tatlýsýnýn hatýrý çok daha uzun
unutulmayýný ise ya sevgiliyle
yada gerçek dostla içileniydi

ÝLHAN BAKKAL

Sosyal Medyada Paylaşın: