Geceler Ninnilerde Uykulu
Sarılmak vardı memeye
Ve ses vermek doğan güne
Gecelerimiz ninnilerde uykulu
Çığlıklarımız siyah beyaz
Düşlerimiz anne tadında
Unutmamıştık oyunlarımızı
Oynamaz olduk sadece her birini
Önümüz arkamız sobeden öte ne kaldı sanki
Gölgelendi anılarımız
…Bir boşluk yarattı insan yüreğinde
Yeniden doğacaklar adına
Yer açıldı yaşlı ninenin kollarına
Bir minik el peydahlandı
Ak sakallı dedenin avuçlarına
Alıp götürmüş olsak da kendi oyuncaklarımızı
Miras bıraktık çocukluğumuzu her doğan cana
Kocaman insanlarımız vardı bizim
Küçümen ellerimiz
Evlerimiz
Ve Köylerimiz
Ne kadar habersiz büyüdük eski günlerden
Susuzluğumuzu giderirdik altında
Sevdalarımız üşürdü
Sigaralarımız ardı ardına yanar
Dumanlanırdı başımız.
Artık çeşmemiz korunaksız
Daha da yaşlandı şu koca çınar
Sözcükler öyle büyüktü ki
Sığmazdı belleğimize
Şimdilerde küçüldüler tekmili birden
Hile karıştı takvime ve zamana
Anlamsızdı söz
Cebren büyüdük uzaklaştırılıp çocukluğumuzdan
Dönüp yaşayamadık en baştan
Geride bıraktıklarımızı eze eze
Derin çizgiler oluştu ak alınlarımızda
Ve içlenmeler yüreğimizde
Mevsimler büyüttü çiçek açtırıp gençliğimizi
Renkler cezbetti ellerimiz uzandı yasak meyveye
Beyazdı kışın rengi ilk zamanlar
Yoktan yere kızıla boyadı burnumuzu
Ömrün hangi dilimine rastlar
Kaçıncı yaş silebilir belleğimizden
Süt kokulu çocukluğumuzu...
Rıfat GÜRSOY
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.