gün kýzýlýn her tonuyla soyunurken geceye
yüzümde imbat esintisi, koynumda Ýzmir
masam pasaport’ta , kalemim aport ta hazýr
kaðýdým ise cilveli mi cilveli kýpýr kýpýr
elimi kalemimin beline doladým dolamasýna da
Ýzmir’i yazsam olmaz,
olmaz çünkü Ýzmir kitaplara sýðmaz
derken masamda bitiverdi bol köpüklü Türk kahvem
tamam dedim ya iþte bu
ben höpürdetip içtikçe,
kalemim de yol aldý sessizce kaðýdýmýn o cilveli teninde...
mis gibi kokusuna yaslandýðýmýz
üç vakitlerin gölgesinde fallandýðýmýz
kýrk yýllýk hatýrýna dostluklar kuþandýðýmýz
kahve bildiðimiz kahvedir aslýnda
yanýk bakýþlarýnda gizlidir rengi kokusu
deðiþen nedir biliyor musun þair
ruhumuzun filtresinden süzüldükten sonraki tadý
eðer,
gülüþlerini takýp takýþtýrmýþsan gökkuþaðýna
hayatýn tüm renkleri sardýysa sýmsýký belini
içtiðin kahvenin köpüðünde yüzer mutluluk
ve dudaðýnýn kýyýsýna düþer küçük bir tebessüm
eðer,
kederli rüzgarlar esiyorsa limanlarýna
ruhun yelken açmýþsa hüzün dolu rotalara
içtiðin kahvenin telvesine karýþýr yüreðinin acýsý
ve gözlerinin kýyýsýna düþer küçük bir gözyaþý
ey þair,
yine sancýlandý kalemin
bak,
yine bir þiir doðdu, nargile kokulu pasaport akþamlarýnda
adý
kahve ve þair olsun mu
Ýlhan Aþýcý
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.