Ayrılık
Ben hüzünbaz cümlelere boðuldum,
Sen oyunbaz hecelere savruldun.
Benimki hüzündü, seninki heyecan belkide...
Kýrýlan bir kalemin çýt sesinde buldum kendimi;Tükenmez kalemleri bir bir tüketirken.
Kendimi sakladýðým bembeyaz kaðýtlar masmaviydi artýk.
Düþler biriktiriyordum mavilerden kalma...
Kollarým boþtu, kafam dolu artýk.
Sen gitmiþtin nefes kadar ihtiyacým varken...
-----
Aðlamaklýydým, aðlayamýyordum...
Küfür edesim vardý, edemiyordum.
Camý çerçeveyi tuz buz edesim vardý ama gücüm yoktu!
Kendime küssem kime ne!Hoþ ona küsemiyordum ya...
-----
Bir kitabýn önsözünde görmüþtüm:
’Ve kadýn seni sevdiðim için gidiyorum dedi, kumlarda kaybolan ayak izleri gibi silindi gitti...
Adamýn nefesi kesildi önce,
Sonra birkaç çið tanesi gözünde.
Dizleri üzerine çöktü birden yaþlandýðýný hissetti ve küstü’
Martýlar þarký söylerdi önceleri, onlarý duyamýyordu artýk.
’’Hiçbir kelebeðin aslýnda o kadar da güzel renkleri yokmuþ ki’’ dedi birden.
Çocuklarýn arasýndan sessizce geçti, hiçbirinin yanaðýna dokunmadan.
Bu bir önsözdü ayrýlýða yazýlacak olan.
Mehmet Kovancý (AYRILIK...)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.