Kalabalýklarýn boðucu yalnýzlýðýna raðmen
Sana aþýðým Ýstanbul
Oysa ben konuþmam, onlar da susar
ama yine de anlar beni
dört mevsim kýþlýk giyinen Bingöl daðlarý
Lakin burada,
Ay’ýn denizle seviþmesinden doðmaz yakamoz
Ve sevgiliyi bile unutturan
tatlý lodostan esmez hiç
Belki de bu yüzden
aþýðým sana Ýstanbul
Aþký yaþamadan,
aþk yorgunu düþmek kollarýna
Olmayan sevgiliyi uðurlamak için
volta atmak en afili rýhtýmýnda
Hiç kanamayacak yaralarýn
kabuklarýný sýyýrmak ya da
Ve bir türkü patlatmak en acýlýsýndan
bakarken koyun koyuna yatýðýn,
dizlerini karnýna çekmiþ deniz bozuntusuna
Ben sana aþýðým Ýstanbul
Kara olmasa da gözlerinin rengi
ister evli ol,
ister yedi çocuk sahibi dul bir dilenci…