Çay Bardağının İlk Ölümü
içinde demli bir Istanbul
kollarý birbirine dolanmýþ
elleri hançerli
sokaklarý çamur
kýsa mesafe kavuþmalarýyla
gece trenleriyle
tek þekerli
yanarsa caný
çatlayýp ince ince kanarsa
aþýrý sýcaktan deðil
ya sýmsýký kavrayan parmaklarýn
öç isteyen totaliterliðinden
ya da anla ki
boðazýna takýlan limon çekirdeklerinden
içinde kaçak bir Istanbul
teþhis edilemeyen yalnýzlýklar
aþka itaatsizliði
intihar eylemsizliði
birader mübarek zehir gibi
memnun mu sanýrsýnýz hayatýndan
sabah akþam tenine vuran puslu rüyalardan
çoðunluk þiirsiz
laçka dudaklara
ruj izi kaybolmaya yüz tutmuþ hayatlara dokunmaktan
çok mu memnun sanýrsýnýz
ah ince belli
þehir mazisinin gözlerine sýðýndýðý
kýrmýzýya tutkun kadýn
o da bu yollara düþmek ister miydi
ister miydi uluorta, çýrýlçýplak
yaðmur suyunda köpürtülüp yýkanmak
çýkmayacak bir doðum lekesinden utanýr gibi
sunu
bak kýrýldý iþte
duymuþ olacak konuþtuklarýmýzý
üç parça
üçünde de Istanbul’un yeniyetmeliði, kirli sakalý
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.