CAMİ VE CEMAAT

Kulun kulluðuna gizemli þahit,
Camiler; Mü’min’e uhrevi nefes.
Manevi bir ruhla sarar beþ vakit,
Ýnanan kalpleri lâhutî bir ses.


Mabette Mü’min’in namaz kýlýþý,
Nefs cenderesinden bir kurtuluþtur.
Daralan ruhlarýn nefes alýþý,
Dünya kafesinden azat oluþtur.


Fýrtýnalý ruhun emin limaný,
Barýþýn, huzurun kaynaðý mabet.
Cûþa gelir coþar kalpte imaný,
Sevgiler kabarýr, taþar muhabbet.


Soyulur rütbeler, geçersiz unvan.
Herkesin gayesi Allah rýzasý.
Maddeyi, makamý bitiren mekân,
Amirle memurun, ayný hizasý.


Semaya yönelen zarif minare,
Tevhide çaðýrýr, parola verir.
Dili, rengi baþka, farklý her kare,
Cemaat oluþur, benlikler erir.


Cami; bedenleri toplamaz mahzâ,
Gönüller, dualar, âminler ayný.
Hep birlikte atar, yürek o lahza,
Huþu, huzu’ ile bükülü boynu.


Beraber ibadet etmek Rahman’a,
Birlik þuurunu nakþeder öze.
Sabýr eðitimi verir insana,
Çekilen zorluklar görünmez göze.


Ne gam kalýr, ne dert, biter kasavet.
Sevgi dolar kalbe, daðýlýr gazap.
Ya Rab! Gönlümüzü her zaman cem et.
Cemaat rahmettir, ayrýlýk azap.

Kemal AKGÜL

SÖZLÜK

Uhrevi: Ahirete ait ahiretle ilgili.
Lâhuti: Ýlahi, Rabbani.
Nefs Cenderesi: Nefsin sýkýþtýrýlmasý.
Cûþ: Kaynama, coþma, galeyan.
Mahza: Yalnýz, ancak, sadece, tek.
Lahza: Göz açýp kapayýncaya kadar geçen zaman, an.
Kasavet: Tasa, keder, kaygý, üzüntü, kasvet.
Gazap: Öfke, kýzgýnlýk, dargýnlýk.
Cem: Toplama, toplanma, bir araya getirilme.
Azap: Ceza, eziyet, iþkence, þiddetli acý hissi.

KAYNAK: Büyük Türkçe Sözlük-D. Mehmet Doðan.


Sosyal Medyada Paylaşın: