MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

YAVRUM CÜNEYT'E
nur49

YAVRUM CÜNEYT'E




Bugün Rahmetli Cüneyt’imin 19. ölüm yýl dönümü.... Ona yazdýklarým...
Lütfen ona dua edin.

Beni baðýþlayýnýz...
Kederime ortak ettiðim için...


KUMRAL SAÇLARINI OKÞADIM YÝNE...

Kumral saçlarýný okþadým yine, sâkin uykulara dalan bebeðim…
Öperken alnýndan gülümse bana, gülümse de yine, güldür meleðim…

Saracak yine kolum seni sýkýca, gelirim usulca, bir gün bunu bil,
Sakýn sessiz durma, konuþ benimle, aðlamak yok sakýn, gözlerini sil…

Bilinmez sýrasý bu yolculuðun, bembeyaz bir köþktesin, rüyamda gördüm,
Oysa büyük vuslat yüce Allah’a, bilmezdim sýrrý önce, sanki bir kördüm.

Huzurla dolsun için, kalbimizdesin, öyle bir köþen var ki güller içinde,
El ele tutunarak bir kafes ördük, dualar söyleyen bülbül içinde…

Bizi duyar gibi, gülümse her gün, her gece, hep sana sesleneceðim,
Öperek resmini, hasretle yine, güzel hayâlinle besleneceðim…

27 Aðustos 2012

Caným oðlum Cüneyt’im, huzur içinde yat.

Halenur Kor



YÜREK DOLUSU DUALAR SENÝN...

Derin bir sessizlik,
Mahzun sükûnet,
Sivas’ýn tepedeki sessizlik þehrinde.
Yüreði yaralý kederli baba,
Ve ateþler üstünde yürüyen
Zavallý ana…

Yavaþ yavaþ yollarda ilerlediler,
Gözleri taradý sessiz taþlarý,
Bükülmüþtü acýyla yorgun baþlarý…
Yüreðe saplandý o paslý býçak,
Titrediler o bitmeyen acýyla,
Düþer gibi yavaþça iliþtiler
Mermerin ucuna, eðik baþlarý.
Döküldü kum gibi tüm duygularý,
Sessizce yuvarlandý gözlerinden yaþ
Acýya gark eden sessiz yýðýna…

Mezar taþýna sarýldý anne,
Kollarýyla yavrusunu sarar gibiydi,
Kokladý kokusunu duyacak gibi,
Seslendi, ‘Ah yavrum, bak baðrýmdasýn,
Yine o eski günlerde gibi…
O kumral saçýný koklar gibiyim,
Görüyor gibiyim o sýcacýk bakýþýný,
Bilirim yüce Mevlâ’m merhametiyle,
Sarýyor, benden çok sevgiyle seni…
Sana kardeþlerinden selâm getirdim,
Yürek dolusu dualar senin,
Gel ipek teninden bir kez öpeyim,
Tebessümünü gördüm, yine nâzenin…
O gül kokun evimizden asla gitmedi,
Yitmedi hayâlin, hep aramýzda,
Resmine bakýp da iki yeðenin
Öpüyorlar görmüþ gibi, titrer mi tenin? ’

Yavrum, kurumuþ susuz su kaplarýna
Gözümdeki yaþý döktüm, içmesin kuþlar,
Baðrýmdan düðüm düðüm hasreti koydum…
Ana yüreðimden, anne dilinden
Bin bir çiçek açan filizlere bak,
Eþip topraðýný sevgiyle diktim,
Gözyaþlarýmla suladým, dualar ettim.
Kaldýrýp gözlerimi babana baktým,
Acýsý gözlerinde alev almýþtý,
Yavrusunun baþýnda donup kalmýþtý.
Onun da yüreði kavrulur, yanar,
Keþke benim gibi dökebilse o da yaþýný,
Taþ gibi oturmuþ içine acý,
Kim bilir nasýl da kahreder sancý.

Hani bir türkü var, yürek titreten,
‘Açtýmola þu Sivas’ýn gülü, yapraðý,
Çekti bizi bu yerlerin suyu, topraðý’
Sanki senin için yakýlmýþ gibi,
Çekmiþ bu yerlerin topraðý seni.
Yine sað olursam, geleceðim, bil!
Burada emanetsin önce Allah’a,
Sonra rüyamdaki gibi, biraz ötende
Topraðýn altýnda yatan atana…
Birkaç gün daha buralardayým,
Gitsem sanma ki ayrýyým senden.
Yüreðimin yanan kor ateþinin
Küllerinde soðutup yanan baðrýmý,
Güllere sarýp da saklarým seni…
Allaha emânetsin, gideyim þimdi,
Hadi o nur yüzünden yine öpeyim,
Yüreðimi sana koyup gideyim…

Halenur Kor



Bebeðim Benim... Yavrum Cüneyt’ime.....................................HÂTIRA

BEBEÐÝM BENÝM...

9 Haziran 1973...Eskiþehir Hava Hastanesi...Ne zor bir gece geçirdim...
Kucaðýma getirdiler. Sýcacýk bir kundak. Ýçinde yumuk yumuk bir bebek...
Kýrmýzý yüzlü. Burnu þiþmiþ. Çirkin... Kucakladým...Allah’ým! Bu benim bebeðim...
Nasýl istememiþim ben bunu?
Ýki küçük çocuðum daha var. Olsun, üç olsun...
Sevgisi daha doðmadan sarmýþtý, ama, kollarýma aldýðým zaman, o mis kokusu, süt arayýþý, içimi, sýmsýcak annelik hisleriyle dolduruverdi...
Sarýldým...Bebeðim benim...

Kulaðýna, Ahmet Cüneyt diye seslenip, ismini koydular. Uslu, sâkin bir bebek.

Anne kuzusu... Aylar geçiyor...Büyüyor...Hep peþimde...

Sol eliyle çok güzel resimler yapan, solak bir delikanlý. Sarýya çalan saçlarý,
koyu kahve gözleri, simsiyah kaþlarý var. Benim ve babasýnýn aksine daha uzun boylu. Dedesine çekmiþ...Yakýþýklý oldu....

Seneler ne çabuk geçiyor... Çocuklarým kocaman... Kýzým evleneli iki ay oldu.
Geç gidilecek bir balayýna hazýrlanýyorlar. Büyük oðlum, askere daha yeni gidecek. Sýnavlar...Okul...Ancak...
Eskiþehir’e, büyüklerimize vedâlaþmaya gitti. Yolu uzak... Serhat þehrimiz Karsta yapacak askerliðini... Aklým onda. Ortalýk karýþýk... Her gün þehit haberleri yürek yakýyor. Yüreðim onunla gidecek... Ana yüreði...

Kýzým balayý hazýrlýðýný tamamladý. Yarýn yola çýkacaklar... Cüneyt’im de onlarla garaja kadar gidiyor, Samsuna yolluyor babasý. Üniversite sýnavýný kazanamadý. Üzgün... Açýk Öðretime yazýldý. Gitmeyi hiç istemiyor Samsuna...Bir iþ ortamý kurulma yolunda. Git, diyor babasý. Bilemez ki o da...Tanýþsýnlar istiyor. Cüneyt, yalvarýyor bana, gitmesem diye...

O gün, ona uzun zamandýr kes dediðimiz, sakallarýný kesti. Banyosunu yaptý.
Saçlarýný taradý. Allah’ým, bakýyorum, ne yakýþýklý... Ablasýný tutmuþ, yüzüne öyle içten bakýyor ki uzun uzun, dayanamýyorum.
Oðlum, yine gelecek, diyorum...Gelecek...

O gün, ablasýný balayýna, Cüneyt’i Samsun’a yolcu ettik. Ben anneyim.
Yüreðim onlarla gitti... Üç gün sonra, aðabeyi, askerlik görevi için Karsa gidecek...

Ýki gün geçti. Cüneyt’le telefonda konuþuyoruz.
Çok sýcak anne diyor. Mayo alacaðým. Oysa denizi ve suyu sevmez. Girmez de...
Dilimin ucuna geliyor...Karadeniz...Aman yavrum...diyorum...

Ev, ne kadar sessiz...Akþam, bir arkadaþým ve eþi geliyor bize.
Her zaman olduðu gibi, yalnýzým. Ýçimde, anlayamadýðým, tuhaf bir his var
sabahtan beri... Arkadaþýmýn kocasý ne tuhaf bakýyor. Gözlerinde deðiþik bir bakýþ..
Bir þey mi yaptým Fatma, kýzmýþ gibi, diyorum. Meðer...Isdýrapmýþ...
Telefon çalýyor. Tanýdýk bir ses, Cüneyt nasýl Hâlenur Abla?
diyor. Birden, içimde bir yanardað patlýyor...Oysa, kimse bir þey demedi...
Ýçimde bir yangýn...Cüneyt! diyorum. Bir þey mi oldu?

Cüneyt’e...

Canýmdý o, cânânýmdý, ciðerpâremdi,
Ümidimdi, her þeyimdi, o bir tânemdi.
Nasýl yanmaz buna kalbim, uçup da gitti,
Elem yýldýzý gibi kayýp da gitti.
Yok, bilirim bir çâresi onulmaz derdim,
Takât bulsam peþi sýra ben de giderdim.
Koklamaya doyamadan güzel yavrumu,
Onu asker eylemeden þehit eyledim,
Rabbimize, yavrumuzu emânet ettim.

Cehennem...Yangýn... Alevler... Ýlaçlar...Yavrum...
Gelenleri, gidenleri, sanki bir buzlu camdan görüyorum.
Gözlerim kapanýyor... Neden uyuþturuyorlar beni?
Yüreðim uyuþmuyor ki...
Ýçimde yangýn alev alev...

Yatýyorum... Uyumak deðil bu. Uyuþturulmak... Konuþanlar, akrabalarýn, komþularýn sesleri kulaklarýmda uðulduyor. kalkamýyorum. uyuyorum sanýyorlar...
Birden, kulaðýmda bir düðme çevrildi sanki. Bir ses duyuyorum:
Usta ya, annemin yüzüne artýk bakamýyorum...
Mis gibi bir koku sarýyor ortalýðý... Þaþkýn, doðruluyorum. Kim konuþuyor? Bakýnýyorum. Biri bir koku mu sürdü? Diye soruyorum. Yok diyorlar.
Bakýþlar, hayret içinde...Ne oluyor bana, diye sorar gibiler...

Sekiz sene sonra. Alanya’dan dönüyorum. Önce Sivas’a uðrayacaðým. Oðlum orada yatýyor.
O kadar çok istiyorum ki gitmeyi. Beni bekliyor biliyorum.
Ama, bir engel çýkýyor, Ýstanbul’a dönmek zorundayým.
Otobüse biniyorum. Yüreðimde hasret, acý... Otobüste, sabaha karþý dalmýþým...
O da ne? Cüneyt, birden gelip, o kadar sýký sarýlýyor ki boynuma. Yanýmda sanki.
Rüya deðil bu, biliyorum. Böyle bir duyguyu hiç duymadým...Sarýlýyor sýmsýký...

Kim Bilir?

Peri kýzlarýyla kovalamaca oynuyor belki,
Belki uzanmýþ bir aðaç dalýna.
Kim bilir mutlu belki de,
Tek üzüntüsü biz.
Biliyor,
Biliyor ki hep onunla dolu yüreðimiz.
Ah! Nedir bu giz?
Ne o elini uzatabiliyor bana,
Ne de ona ben.
Arada bir duvar ki
Sadece duygular, düþünceler
Geçebilir içinden.
Geçilemeyen, geçilmez bir sis.
Oysa, görüyorum onu ben,
Ve gördüðünü bildiðim bir his.
Belki anlatýyor orda çocukluðunu,
Sevdiði kýzlarý þakalarla.
Çocuk çocuk bakýyor gözleri
Kim bilir?
Dalýp bazen uzaklara...

Bakmayýn benim deli doluluðuma... Sakýn yadýrgamayýn.
Yüreðimde bir yer var, onu sakladým... Küller deðil, inanýn, güller içinde...
Onu, o son gördüðüm gülümseyen yüzüyle... Hep gülümsüyor...
Orda rahat, biliyorum. Orda daha mutlu...


OÐLUM...

Neden aldýn baþýný da gittin ah oðlum,
Dünya bu kadar dar mýydý sana?
Dönülmeyen yerlere uçup da gittin,
Yaþamak bu kadar ar mýydý sana?

Güzel yüzün hayâlimden gitmiyor,
Bu acýlar, bu kederler bitmiyor,
Öyle özledim ki, dertler yitmiyor,
Bekle yavrum kavuþacaðým sana...

Mutluluk her zaman uzaktý sana,
Doyasýya yaþamak yasaktý sana,
Bilemezdim yavrum, býrakýr mýydým?
O azgýn dalgalar tuzaktý sana.

Artýk rüyalarda sarýlýyorum,
Öpüyorum delikanlý yüzünü,
Ah bilsen yavrum, çok özlüyorum,
Artýk atamam ben, acý, hüzünü...


OÐLUMA...

Bir akarsu gibiydi, gitti...
Bir kuþun ötüþü yarým kaldý.
Tomurcuklar dalýnda kurudu gitti,
Bir sevdâ öyküsü yarým kaldý...
Bilinmeyen daðlarda bahardý,
Eriþmemiþ mevsimlerin çiçeði.
Büyümeden solan filizim,
Gözlerimin yaðmayan bulutu...
Ýçimin yakan, kavuran ateþi,
Bastýrdýðým çýðlýðýmdý, feryâdým,
Döktüðüm, dökemediðim gözyaþým,
Evlâdým, evlâdým, caným evlâdým...

Onu, yüce Yaradanýma emânet ettik.
Bakmayýn deli doluluðuma... Anneyim... Unutmam... Unutamýyorum...

Hâlenur Kor

27 Aðustos 2009
(Rahmetli yavrum Cüneytin Vefatýnýn 15. yýlý... Onu hepimiz çok özledik.
Ama, onun hep bizimle olduðunu biliyoruz.)


ANLATAMIYOR...

Gitti,
Gitti ki acýlar denizinde
Debeleniyoruz.
Çýkma çabamýz içten deðil belki,
Bu denizi terketmek deðil isteðimiz.
Oysa dili dönse,
Neler söyleyecek bize.
Istýrabýmýzýn ne kadar boþ,
Ve onun ne kadar huzur dolu olduðunu...
Belki bize rahat bir yer
Hazýrlamakla meþgul,
Sonsuz köþemize çekilmeden...
Önden gitti
Bilinmeze pür telâþ,
Þimdi duygularý dingin.
Yastýklarýmýzý kabartýyor belki
Rahat ettirmek için.
Sonsuz köþemize çekilmeden, kim bilir?

Halenur Kor


ORDA BÝR YERDE...

Durgun sudan bakan çocuk gözleri
Dalgalar kâh çýðlýk getiriyor sahile,
Kâh gülücükler...
Gök de aðlýyor,
Göðün gözyaþlarý dökülüyor denize,
Her damlada acýlar halka halka büyüyor, yayýlýyor,
Keskin bir acý doluyor genize...
Kýyýya vuruyor hýçkýrýklar,
Deniz kabuklarýna saklanmýþ ümitler,
Tahta parçalarýyla sarmaþ dolaþ gülücükler.
Acýlarýný balýklar yutmuþ,
Yüreðini örselemiþ kumlar bir ileri, bir geri,
Duygularýna gem vurmuþ...
Kâh bir balýðýn gözünde bakýþý,
Kâh suya vuran gün ýþýðýnda.
Ýstiridyedeki inciler gözyaþý.
Hüzün þarkýsýný getiriyor dalgalar,
Getiriyor ninnisini sesinin.
Aðýtýna karþýlýk veriyor kayalar,
El sallýyor karanlýk bir köþeden,
Hazin bir iç çekiþ duyuluyor yankýlarýnda,
Aðlýyor gibi bir kuytuda...

Hâlenur Kor


1994... hayatýmýn en acý günü...


MÝNÝK KUÞ...

Gerçek âlemde almýþtý yerini
Çoktan...
Özlemiþti annesinin ellerini.
Ah bir sarýlýverseydi ellerine
O eller okþasaydý saçlarýný.
Ne yapmalýydý korkutmadan?
Özlem kaplamýþtý her yeri,
Ve bir yol buldu:
Çok minicik bir kuþ oldu ansýzýn,
Yoluna çýktý merdiven basamaðýnda anasýnýn
Ýþte geliyordu, bir þeylere üzülmüþ,
Atkýsýna bürünüp, kabuðuna büzülmüþ.
Görmüþtü iþte onu,
En çâresiz, masum bir þekilde yatarken.
Uzandý þefkâtli elleri,
Özlediði, sýcacýk ana elleri...
Yüreði avuçlarýnda atarken,
Titreyen kibrit çöpü ayaklarýyla
Sarýldý parmaklarýna,
Yüz sürdü týrnaklarýna...
Ýþte öpüyordu onu, gagasýný,
Okþuyordu baþýný.
Bak yine veriyordu hazýrlayýp aþýný.
Birkaç dakika o ona sarýldý, o ona,
Ýþte özlediði evlât ve bir ana.
Usulca öptü ellerini gagasýyla,
Arkasýndan bir baþ öylece kaldý
Dayanýp cama...

Hâlenur Kor



ARDINCA...

Geldi ve gitti.
Varlýðýný hissettirmeden kaldý.
Yüreðime bir býçak sapladý, gitti,
Bir ömür acýtan.
Neresinden baktý dünyaya acaba?
Penceresi buzlu muydu?
Kýrýk mýydý baktýðý camlar?
Kapýsýný kapatýp da mý gitti?
Bakýþlarý mý kaldý burada,
Yoksa mutsuzluðu mu?
Ümitlerini ekebilmiþ miydi tarlalara?
Çatladý mý tohumlarý kim bilir?
Gülüþleri mâsumdu kapý ardýnda kalan.
Bakýþlarý deldi geçti baktýðý yerleri.
Rüya gibiydi elleri, varla yok arasý.
Adýmlarý nerede?
Duygularý, sevgileri kilitli kaldý odasýnda,
Ceketinin cebinde mahcup bir aþk mektubu,
Gözleri, gecelerce tavana takýlan...
Sýcaklýðý bende kaldý, üþütür ýsýtýrken.
Yarým gülüþleri ne söylüyordu acaba bulutlara?
Sessizce gitti, sessiz, dilsizce...
Vedâsý kilometreler ardýndan duyulan...
Ve kor düþtü yüreklere,
Daðlandý yürekler.
Vedâsý sessizdi, dilsizce...
Bakýþlarý orada kaldý,
Benimkilerse yolda...
Uzaktý mesafeler, çok uzak...
Acýsý, bakýþlarý, gülüþleri ateþten bir top,
Oturan baðrýma dertop.
Acelesi nedendi acaba?
Neden çaðýrmýþlardý bu kadar çabuk?
Vedasý dudaklarýnda kaldý,
Bakýþlarý gökyüzünde mahcup.
Sahibi kim cebindeki aþk mektubunun?
Neden uzak bu kadar yollar?

Hâlenur Kor


1994 Yýlýnda Samsuna gezmeye yolladýðýmýz, iki gün sonra acý haberini aldýðýmýz 21 yaþýndaki caným oðlum Cüneyt Kor için yazdýðým bir þiir...
Allah düþmanýma böyle bir acý yaþatmasýn. Bütün evlâtlarý ailelerine baðýþlasýn.

27 Aðustos 2009

Halenur Kor



... CÜNEYT’ÝM...

YIL 1994.
Evimizin tek kýzý Elif’imiz Haziran ayýnda evlenmiþ, Amasya’ya gitmiþti. O sene büyük oðlum Cem epey bir gecikmeden sonra 26 yaþýnda asker oldu. Acemi birliði tesadüfen Amasya oldu.
27 Aðustos da küçük oðlum Cüneyt’in, Samsun’dan vefat haberi geldiði zaman, askere gidecek olan oðlum Cem de Eskiþehir’e, babannesine ve teyzelerine ’allahaýsmarladýk’ demek ve dualarýný almak için gitmiþti. Ertesi gün geldiði zaman evdeki matem havasýný görünce, anneanneme mi bir þey oldu, diye feryât etmiþ, kardeþinin vefatýný öðrenince de yýkýlmýþtý. On gün izin verdiler. Kýtasýna 10 gün sonra katýldý.

Acýmýz sonsuzdu. 1994 senesinde kýzým gelin oldu. iki ay sonra yavrum, Cüneyt’imi kaybettik. 10 gün sonra Cem askere gitti.
Ev bir anda bomboþ kaldý. O günleri anlatmaya kelimeler kifayet etmez.

Cem’in yemin törenine Amasya’ya gidecek, orada bulunan kýzým Elifi de ziyaret edecektik. Yemin törenine gittik. Caným oðlumu asker kýyafeti ile görmek nasýl da duygulandýrmýþtý beni...
Biz o zaman Sivas’ta ikamet etmekteydik. Sivas’la hiç bir baðýmýz olmamasýna raðmen kayýnpederim de Sivas’da vefat etmiþti. Cüneytimiz de dedesine yakýn bir yere defnedilmiþti.

O gece her zamanki gibi uzun uzun dualar ettim. Yaramýz hem çok derin, hem de çok yeni idi. Rahmetli Cüneyt’imi düþündüm. O sene o da asker olmak istemiþti.
Üniversite sýnavlarýna girmiþ, açýk öðretimi kazanmýþtý. Samsuna gitmeyi hiç istememiþti. Sanki, içine doðmuþtu orada azgýn dalgalara kurban olacaðý...

Her gece yüce Allah’ýma dualar ediyor, yalvarýyor, af diliyor, bu acýya dayanmak için sabýr istiyordum. O gece, Allah’ým, yavrum orda yalnýz. Dedesi onu korusun. Allah’ým, onu önce sana emanet ettim, yavrumu koru Allah’ým diye hem aðladým, hem çok dua ettim. Sanki hayattaymýþ da, orda yalnýz kalmasýn, dedesi korusun diye dualar ettim.

Ertesi gün öðlen yemeðini balkona hazýrlayan kýzým, anne sana bak ne anlatacaðým, dedi.
Gece uyurken biri omzuma bir kaç kere dokundu, beni uyandýrdý dedi.
Eþim uyandýrýyor herhalde diye gözümü açtým. Kocam arkasýný dönmüþ uyuyordu. Gardrobun yanýnda uzun boyuyla dedem ve onun yanýnda Cüneyt ayakta duruyordu. Sanki DEDEM ONU KORUYORDU. Sonra, sanki bir bulutun içinden uzanýp yanaðýmý öptü.
Anne, vallahi bu rüya deðildi. dedi.
Kýzým bunu anlattýðý zaman gözyaþlarýna boðuldum. Çünkü, belki tuhaf bir dua idi ama, o gece Allah’ým, dedesi onu orada korusun, diye dua etmiþtim.
Ve Cüneyt, ablasýna görünerek, bana haber veriyordu sanki:
Annem merak etmesin, ben dedemle beraber iyiyim, yalnýz deðilim der gibi...

Bu olay, bir nebze olsun içimi rahatlattý. Caným yavrumun, denizde boðulduðu için þehit sayýldýðýný duymuþtum. Þehitler ölmez, sözünü düþündüm. O, bilmediðimiz bir âlemde yaþýyor. Bunu biliyorum. Hep bizimle, onu da hissediyorum. Ona ve tüm þehitlere, ebedi âleme göçen herkese yüce Allah’tan rahmet diliyorum.

Sanýlmasýn ki, ölüm sondur. Gerçek dünyaya adým atmaktýr.

Yine böyle bir hâtýramý daha yazmadan geçemeyeceðim:
Sanýrým 1997 senesi idi. Alanya’dan dönerken Sivas’a uðrayacak, rahmetli oðlumu hem ziyaret edecek, hem de mezar taþýný istediðim biçimde yaptýracaktým.
Kayýnvalidemin ameliyatý girince iþin içine, mecburen Eskiþehir’e gidiyordum. Çok üzgündüm. Kim bilir bir daha ne zaman gidebilecektim. Gece yolculuðu yaptýðým otobüste, sabaha karþý bir rüya ile uyandým. Rahmetli oðlum Cüneyt’im, her zaman rüyalarýma 7- 8 yaþlarýndaki halinle girerdi. Halbuki 21 yaþýnda vefat etmiþti. Bu sefer büyümüþ halinle gördüm onu. Rüyamda gelip boynuma bir sarýldý ki, sanki karþýmda bana sevgiyle bakýyor ve sýmsýký boynuma sarýlýyordu. Bana, üzülme anne, sakýn üzülme der gibiydi. O anki duygularýmý anlatamam sizlere. Çok özlediðim yavruma sarýlýyordum. Sanki, hayatta idi.

Sevgili dostlarým. Allah böyle acýlarý düþmanýma vermesin. Ama, biz kaybettiklerimizi bilinmeyene yolladýðýmýz ve göremeyeceðimiz için üzülüyoruz. Aslýnda sanýyorum ki, onlar, bizim tahmin edemeyeceðimiz bir dünyada daha mutlular... Allah (C.C.) rahmet eylesin tüm gidenlere... Onlar sýralarýný savdýlar... Biz düþünelim...

Halenur Kor

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.