yabancý þehirlerin gökyüzünde
ayrý yýldýzlarý seyrederken bir zamanlar
önce senin þehrine çarpýp
benim gökyüzümden kayan
ve gözlerime düþen bir yýldýzýn
kuyruðuna iliþtirdim sevdayý
ayný ayýn altýnda
farklý kelimeler dans etti yýllarca
sen
ay’a þiirler yazdýn
ben senden öðrendim
sana þiirler yazmayý
dilek havuzlarýna attýðým paralara
senin resmin iþlenmiþti
bilmiyordu kimse
sarmaþýklar ektim özümün topraðýna
her birinde seni yeþerttim
ve
kocaman bir köprü inþa etti melekler
kanatlarýnda taþýyarak umudu
sana çarpýp
beni talan eden gayri meþru düþlerin
diþlerini söktü gözlerimdeki hüzün
yüzünden
yüzüme karanlýk gölgeler düþtü
týrnaklarýmýn arasýna doldu
kazýdýðým zaman
sen
zamansýz kaldýn
ben
amansýz yaralarýn kapý aralýðýndan
þarkýlar söyledim sana
buruk bir haziraný
geçme telaþýndayým þimdi
dokunmaya korkuyorum gözlerine
ve
ellerinde
yeniden üþümesin diye ellerim
ateþler yakýyorum mevsimlerin orta yerine
bakma sen bana
iki dirhem bir çekirdek yine
kelimelerin vefasýzlýðý
sitemim sana deðil
þehrinden
üstüme düþen yýldýza
ve
seni
alnýma yazmayan
Tanrý’ya