"ne kadar yükseðe çýkarsan o kadar ölümcül olur düþüþün"
hani çocukken hepimiz daha gözü karayýzdýr... nerede en acayip yükseklik var oraya çýkar atlardýk aþaðýlara... ipler üzerinde cambazlýk yapardýk... ne ölümden, ne düþmekten korkardýk... ölümü soyut bir kavram olarak algýladýðýmýzdan mý? kimbilir...?
oysa biraz büyüdüðünde insan herþeyden korkar oluyor daha temkinli olduðunu sanýp, bütün yaþamýný kýsýtlýyor... býrak yükseklerden aþaðý atlamayý, artýk düz yolda yürümeyÝ bile unutuyor...
iþte sevgilim þimdi benim durumumda bu... çýkacaðým yükseklik beni korkutuyor, sen buna ne dersen de... korkuyorum doðru... bunun için sebeplerim var...
hani küçükken ne zaman düþsek diz kapaklarýmýz yaralardan kabuk baðlardý biz onlarý koparmayý çok severdik onunla bile eðlenirdik ya...
þimdi yaralanmaktan o kadar kaçýyoruz ki yaralanmamak için yaþamýyoruz neredeyse... sen ne dersen de... korkak de... cesaretini korkularýndan alan biri için çok deðil bu...
senin için de korktum kendim için olduðu kadar hangi onulmaz yara iyi olacak bu saatten sonra... sukunete ihtiyacým var benim...
daha iyileþmemiþ yaralarým var ne bende bir baþka yarayý alacak gözü karalýk kaldý ne sende eski yaralarýmý iyi edecek merhem var... bakýyorum da sana, senin yaralarýnda çok eski... kendi yaralarýný iyi edememiþ bir hekim hangi hastaya þifa verebilir ki?
bizimkisi bile bile ladesti... kimde kaldý kemiði bilmiyorum...
SÝBEL Sosyal Medyada Paylaşın:
sardunyam Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.