Ne zormuþ insanýn sevildiðini sanmasý.
Týrnaklarýyla kazýdýðý bir aþkta,
Týrnaðýnýn ucu kadar deðerinin olmamasý...
Kaçmaya çalýþýrsýn yýllarca,
Gün gelir duvar olur önünde.
Kýpýrdayamazsýn.
Hani bazen birkaç dakikalýk bir þarký dinlerim de
Kolumdan tutup götürür beni sana.
Üç beþ dakika senle olurum.
Þarký bittiði an; aðzýmý burnumu daðýtýp,
Salya sümük geri getirir.
Göz pýnarlarým da zerre yaþ kalmayana dek.
Aklým gülümse der her defasýnda.
-Bak senin yanýnda o.
Sonra!
Sonra aklýmla konuþmaya baþlarým.
Bir zamanlardý diye baþlayan cümleler
Anlatýrým aklýma
Kabullenirdi aklým, itiraz etmezdi.
Peki ya yüreðim!
Yüreðime nasýl anlatýrým? Diye sordum aklýma.
-Sen de bilirsin, yürek anlamaz dedi.
Akýl doðru söylüyordu yürek dinlemiyordu bile.
Onun iþi sevmekti doðruyu, yanlýþý bilmeden
Kim olduðuna bakmadan sevmek.
Seven akýl deðildi ki !
Bu yüzden kolaydý iþi.
Ama yürek!
Aklým yan yana bile koyamazken bizi,
Razýydý yüreðim zerre kadar sevebilme ihtimaline.
Ve her atýþýnda;
SEN diyordu.
Sen sen sen ve yine sen
Seçil Can
07.06.2013
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.