kainatın en görkemli çağlayanı
cennet kokulu saçların tel tel dökülürdu anlına
yanaklarına sarkılmış
zülüflerine takılırdı parmaklarım
bayramlık urbalarını giymiş
haylaz çocuklar gibi şımarırdı dokunuşlarım
içim içime sığmazdı
gözlerimden sayısız yıldızlar kayardı
her birinden yanımdayken bile bir seni dilediğim...
senli mısralar dökülürdü lal kesilmiş dilimden
suretini ezberletirdim gözlerimdeki titreyen sevince
okşardım gözlerimle
gül tenini sen uyurken dokunmadan içim tireyerek
yüreğim delirrirdi
fırlayıp çıkacakmış gibi çukurundan
soluğun nefesime değince ölürdüm son nefesim gibi
şiirler okurdum güneş sabaha merhaba derken
sen duymazdın saçlarının her telini okşayıp bir bir öperken
gamzelerinin gizemli deltasından
güller derdim kucak kucak geceler boyunda
yakamozlar ölünceye kadar...
gelişinle
ömrüm artık hep bahardı kışlar geride kalmıştı
şiirlerden kopmuşcasına asi nehirler misali çağıl çağıl gelmiştin
uyandırmadan seni sarılırdım kokunun boynuna
öperdim öperdim dudaklarım yanıncaya kadar öperdim...
böyle sevmek bana sevilen sen olunca
böylesi sevilmek bir sana yakışır gülleri kıskandıran harikam....
Hasan ODABAŞI
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.