Antakya’da kayboldum anne
Hiçbir zaman sevgi safhalarýnda,
gülüþlerim’le birlikte beni kabul etmeyen
hep karamsar, hep melül, hep kötü olmamý isteyen Antakya..
Ne yaptýysam, ne ettiysem gülüþlerim’le birlikte
bir kez olsun ikna edemedim onu.
Daha sonra öðreniyorum ki anne;
Antakya, herkes gibi bütün kapýlarýný bana kapatmýþ.
Seninde anlayacaðýn þu ki anne;
Oðlun, emsali görülmemiþ bir yalnýzlýkla baþ baþa kalmýþ.
Antakya’da kayboldum anne
Antakya’da!
Uzun çarþýnýn Kalabalýðý yüreðime üþüþtüðünde
gülüþlerimi ters akan asi nehrinde býrakýp,
yalnýzlýðýmýn arkasýna saklandýðým da
içine düþtüðüm karmaþa gittikçe derinleþtiðinde kayboldum.
Antakya’da kayboldum anne
Antakya’da!
Baþýboþ sevgilerden mahrum kalbim,
gözüme çöreklenirken kaderimin karþýsýnda
Habib-i neccar eteklerinde ki dirhem dirhem hüznümü
kimseler görmesin diye avuç avuç topladýðýmda kayboldum.
Antakya’da kayboldum anne
Antakya’da!
Sensizlikten titreyen bedenimi uyumadan önce,
Daphne(Defne) örttüðünde her gece
gittiðin günden beri Apollon’dan baþka
Kimse yanýma uðramadýðýn da
Harbiyenin acýsý ile tanýþtýðýmda kayboldum.
Antakya’da kayboldum anne.!
Antakya’nýn ýssýz ve dar sokaklarýnda,
gündüzlerden intikam almayý bekleyen baykuþlar gibi
karanlýklara gömüldüðümde
içimde sönmeye yüz tutmuþ sevgimin
sönük ýþýklarýna artýk elim yetiþemediðinde kayboldum.
Artýk beni, gülüþlerim’le birlikte önsöz’lerde de arama anne!
Çünkü ben; adýna þiirler yazýlýp besteler yapýlan Ýstanbul’da kaybolmadým
ve yahut Ýzmir’de ya da Ankara’da
ben Antakya’da kayboldum anne!
Antakya’da!