Dil susar, gönül ağlar, ruhumuzdan hicran akar!
Kim bilir ne kadar yaralý bir nefes
Biçarelik sanki üzerine geçirilmiþ çuha bir kafes, bakýnýyor sessizce
Derinliðin kaybolan izlerine sýðýnýyor, sessizliðin girdabýnda ne kadar yoruluyor kimsesiz
Nereye gidiyor, kimi bekliyor etrafýna o kadar kayýtsýz ki, kimseden habersiz hissiz ve þevksizdi biçare yaþlý kadýn
Yanýna yaklaþýp sual etmek istiyorum
Yapabileceðim her ne varsa sunmak ve o hazin haline deva olmayý diliyorum
Ve fakat çok çekiniyorum, hissiyatýný düþünüyorum, o an acabalarda geziniyor ve üzülüyorum
Kim bilir neydi derdi, bu hale düþüren kederi, yalnýzlýk ikliminde savrulan mecali diye sessizce düþünüyorum
Ýnsan niçin unutur þevki ve neþeyi
Ruhundan nükseden iþveyi, aklýn ve irfanýn vecdini, dumura uðratýr her þeyi
Neden yok olur düþleri, ömrün öznesi olan umutlarý, sere serpe, naçar bir halde çýrpýnýþlarý
Hissiyat en berrak renktir, heva ve heyecan bedelli bir elektriktir, akýl ve irade bunun için azme baðlý olan zindeliktir
Nitelik gönül dilinde ki ihlâsýn þartýdýr
Ýhlâsýn ihata etmediði her amel nefsin ve hevesin riyasýdýr, cilasýdýr
Amel ve zikir riyayý kabul etmez, bin bir hal içinde ki edayýda naif eylemez, arlanmak haktýr
“Aklýn ve mantýðýn kabul etmediði” derler ve fakat kapasitesi nasýl artar ilgilenmezler, bilmeden hükmetmeyi marifet addederler, tuhaftýr
Mustafa CÝLASUN
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mustafa Cilasun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.