Sistin şapeline tüneyen mabeyikler
“Ýnat çanlarý ellerime dökülen
Vaftizini tamamlamýþ çocuk
Son kez gülümse/mabeyikler
Sözlenirken geceye…”
Kahýr yüzlü kadýn;
Kaç günahýn perçemisin
Sunaklar yetiþmez gül gözlerine
Çoktandýr okunmadý bu ayin
Ve üflenmedi kardeþlik
Kin duvarý ötesinde
Sanadýr bu söz;
Temel/fadime
Baran/berivan
Ayný soluk izlere
Duruþum paslý
Ayný duanýn üstünde açar çiçekler
Karanfil/açelya/kýzýl zambak
Ayný entaridir kadýnlarýn sözünde
Ve ayný boncuk boncuk ter
Islanýrken bu göðün
Yaðmurunda…
Ayný tele tünemez/mi kuþlar
Kanatlarýnda umut rüzgarlarý
Saçlarý karýþýr bir çocuðun
Ayný telden taraklara dizilir
Öfkesi kum olsa da elenir
Tüm aciz bakýþlarýn…
Acý soðan tadýnda
Gülüþler ezbere/
Kor bir merdivendir sýrat
Orda kimlik sorulmaz
Tüm inananlara…
Acýlar kimliksiz
Umutlar bahara
Susun!
Meryem uykuda
Melekler çekiþtiriyor
Logusa zamanlarýn hükmünü
Kime biçildiyse bu kaftan
Onda paralanýr elbet
Ölümde öyle;
Kime sürüldüyse yazgýsý
Bir yaný çiçektir gecenin
Diðerinde soðuk ve ayaz
Bir çocuk gülümsüyor durun biraz
Ýnsanlýk çanlarý kimin için çalýyor
Sistina þapelinde yýrtýlsa da avaz
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ali Ekber Hırlak Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.