Çokluk içinde ýstýrap þiiriydi
B*okluktan önce...
Çok derdi
Çok acýsý
Çok bilinmeyeni vardý
Kocaman yalnýzlýðýnda
Mutsuz
Umutsuzdu yarýnlara dair
Ve kendine dair bir düþüncesi
Elle tutulur bir i mgesi
Gözle görülür bir bakýþý yoktu
Kalbine saplanan neyse akl(ýn)a ziyan oktu
Çok ahý
Çok güneþsiz sabahý
Çok acayipliði söz konusuydu
Kendini duvar duvar dinlediðinde
Ve kendi sesinde yabancýlaþýyordu
Üzerine geceden gölgeler yaðdýðýnda
Yani hüzün dalgasý
Kanadý kýrýk kuþ
Yükünü kaldýramaz karýnca misali
Yani nedene niçine
Nasýl nerede düþeceðini
Bilmeyen bir garip insandý
Bazen çok bayan
Bazen az zaman...