Penceresiz evlerden sýzan ölü kuþ sesleri
anlatýyor ihanet muammasýný suskun masallarýnda
Günebakan çiçekleri açar dolunay vakitlerinde
Bir zamanlar sonu olmayan hikâyelerden gölgesiz çocuklar seslenirdi
vazgeçiþin onulmaz tadýndan bihaber
Göçebe heveslerine sunaklarda kurban ederken beni
Kaç mevsim durabildin ki feryatsýz
kaç ölü doðumum da sana gebeydim
bildin mi
Onca yýl yaþadýðýn bedenin ki lain
Tek doðumunda ölüydüm ben
Bilsen
Her þebin doruðunda dilim kavrulur
Doðuranýmý doðurdum ilahisiyle
Ben tavaftayým adýný
Tavsýz dövdüðün demirdim, örsü bile alabildiðine nadan
Harladýðýn ateþin odun hamallýðýna memur edildiðimde kanatsýzdým
Çamura saplanýþýndaki nümayiþ
Beyhude çýrpýnýþlarýndan haber getiren kelebekler de kanatsýz
Ve
Nihayet güneþ
Arþa dönüp yüzünü
“Yaðmur” diye ünlediðin demler
Topraðýn ki suya aç
Yâ Rab,
Rahmetinle doyur kitoprak kavrulmakta
Tufeyli bir ufuktan ne kadar nikbin gülüþ yakalanabilirse
o kadar mutluyum
filizÞahin
gri
04.03.2013