Herkes baðýþlayýp sevmelerimi
terk ediyordu beni
sorma her baþlangýçta aðrýma gidiyordum
kapanýyordu perde gece oluyordum
kapýda rüzgâr birikiyor diye
kuþkuya düþüyordu
ehli zaman hanelerim
bacaðýna mil kýzýlý bir ar sarýp
mecrasýnda darlanýyordum
o fail o liman kendime duruyordum
densizliðim soluyordu
içim eþiyordu eþrefimi
duraksýz eskiyordu bir vakit
kuralý kulaðýmdan düþüyordu aþk’ýn
kýlýksýzdým ceninse öyle üryan öyle sakin
mahrumum dedim bekle
kalýn geliyordu bahar bize
gebeliðini eþkiten bulutlar
tuz hamalýna seriyordu bizi
geç geçimsiz geçmiþim geç
inancýna ters bir harf çokluðuyum
eski bir meyil bu
ihlalin de tarihin
ve
benim bu sevda deðiþim
saðým sandýðým solum gibi
içimden bir kabileyi
kendine taþýr gibi
aðýrýma gidiyordu