yaþlý bir çan hançerini yýrtarak sesleniyor yangýnlarýmýzý ayine çaðýrýyor ses tellerine kar yaðmýþ bir müezzin ürperiþleri kucaklýyor serttik, terkedilmiþ ve mýymýntý kalpler sanki ufalanmýþ sanki bedenler içine daðýlmýþ fiyakalý bir yalnýzlýkla tuhaflýða boyuyoruz yollarý ömür gülüþümüz renginde kurumuþ bir yaranýn kirli yeþili gibi keþke ile baþlayan cümlelerimiz yutkunmayý seviyor hayat kýsýr bir tonlamayla gölgeliyor güneþi mistik bir fare yazacaðýmýz þiirleri kemiriyor yavaþ çekim düþler gibi söylüyüyoruz þarkýlarý yaþamýn ortasýnda kemikten bir aðaç gibi duruyoruz çaðrýlmaktan eskimiþ adlar nasýrýný kaþýyor doktorasýný bitirmiþ sýkýlmak eþref saatlerimizi bekliyoruz ne kaldý düþüneceðimiz gelsin ayýþýðý yer ve gök her lehçede acýlý keder sigarasýz çekilmiyor
eðdim baþýmý ey yüce Penthos kimsesizliðimin kimsesi bul beni sustum bir lokomotif hýrýltýsý kaburgamýn içinde korkuyorum gölgemin gölgesinden kumu çakýldan külü ateþten ayýramýyorum denizi gölden kýyým ve kýyamet kederli muamma boðulur bellekte yazýklanýþ hiçliðimde bülbül izi tutupta öpemiyorum gül bahçelerini
çocukluðu antika maðazalarýna koymuþlar uçurtmalar da yaþlanýr ömürler geçiyor yas ile enflasyona yenilmiþ güzel günler bir homurtunun öfkesi gibi sevgiler anlamadan unuttuðumuzdur insanlýk i mgesiz özlemleri büyütüyor zaman ruhlara serpilmiþ katrani çýðlýk derinin altýnda kanser yapýyor suskunluk yok olmak için mi doðuyoruz
ey yüce Penthos içimdeki alazý körükleyen serenadýmý dinle ali baba saatin kaçtan gelen çocukluðumu bir ’sus’un içine sakladým, uyuttum nenni de nenni alnýmýn içi daðýnýk, dibinde çakýl taþlarý tökezlediðim yerden tutupta kaldýraným yok altýmda özlem, üstümde yaþam geride sönmüþ þehir ýþýklarý ilerisi sinsi bir boþluk saðým, tütsülenmiþ sancý solum, buz daðý
dünya, rüyalara benze biraz boðuluyoruz...
Sosyal Medyada Paylaşın:
çöldeki kelebek Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.