hamo

büyük kral
dokuzuncu hamo
fakirliðin en büyük
sarayýnda doðdu

doðumunun þerefine
akrepler kimseyi sokmadý o yýl
yýlanlar ýsýrmadý, öldürmedi bebeleri
o kadar fakirdi ki
entrikasýz çýktý tahta
baþýnda tezekten taç...
teninde keçi kokusu...
sabahýn dördünde katledilir
çoban olmak için uykusu

okula gelir saat yedide
yorgunluktan uyumuþ olur
Hayat Bilgisi’nde
(ki hayatýn yorgunluðudur)
üstelik krallýðý umursanmadan
’uyan’ diye azarlanýr durur.

sene baharý bulunca
toplar yoksul ükesinin
naylon çadýr imparatorluðunu
yol alýr Van’dan Þýrnak’tan, Diyarbakýr’dan
batýya batýya doðru...
Çukurova Menemen Bursa ...
taht kurar çamurlu tarla kýyýlarýna
on numara çocuktur
21.asýr Türkiyesi’nde çocuk olmak buysa...


ayaðýnda otuz sekiz delikli
yimi sekiz numara potin
fakirlik bahtýnda
en keskin giyotin
hükmünü sürdürüür ekime kasýma kadar
bilmez tarla sahibi aðalar beyler
yanýbaþlarýndaki naylon çadýrda
Büyük Kral Hamo var.

Dokuzuncu Hamo
Karacadað’ýn toprak damlý evinde
yirmi bir nüfuslu hanedan ailesiyle
fakirliðin sýnýrsýz saltanatýný sürmekte
ilkokul üçte lakin
üç temiz dil bilmekte
biri kürtçe
biri türkçe
biri mecburiyetçe...
saltanatý böyle gelir
böyle gider
asildir toprak gibi
aþk gibi
hep gülümser..





.........................z.ersoy
Sosyal Medyada Paylaşın: