Sufidir meyleden fýrtýna
Soðuk taþlar kendi üzerinde
Merhaba der yeni yaþama iki zulüm
Biri nefessiz sekiz hatýl
Biri içi dýþý ateþten kül
Yoksulluk damlýyor saçaklarýndan dudaklarýn
Kuþ bakýþý þehirlerin sokak ortasýnda
Ayaza kesik köpekler þaþkýn
Manþete çýkmýþ vefanýn gözleri
Artýk yorgan olur çamura gardaþýn
Ýki kol, iki yavrucak, iki damla yaþ
Altýn kafeslerin kurulmuþ terazisinde
Meydan okunur hayali mekânlara
Kan oturmuþ gün bozar hayat
Gri gelincik tarlasýdýr bu Dünya
Bakmayýn Ay’ýn ulu orta parladýðýna
Döndükçe içinde iniþ sonsuzdur
Yoksa oðul mudur bu ayna?
Kýzýl evler þarký söyler Güneþe
Sýzlanýr direniþ tel örgüler gýrla safýna
Anahtarsýz kapýlarda tersinir þakaklar
Alçaklar yükselir billâh
Kuyruksuz uçurtmalar salýnýr týknaz çocukluða
Dibe çakýlmýþ omuzda cefamýdýr sefa?
Ahde vefa gerek þimdi bozacýya da þýra
Ýda þerefine kafayý çeker erk
Yan çizer geçtiðimiz doðurgan yola
Týkanýr boðazýna huzur sözleri
Gözlerimde týrnaklarýný yer ölüm
Alnýma aþinadýr manzara
Kazara azar rýzada rýzasýz boþluk
Ve yokluk haktýr, ziyana kul mihnet
Evreni on ikiden vurunca adalet
Yazýk! sübyan mutlu, mesut
Emanete müstahaktýr cinnet…
Ýmana gel fahiþ cennet!
Habibe Aðaçdelen