Fırat Avcı
Tereddütsüz
Fırat Avcı

Tereddütsüz


Kurşun kaplı bir oda
Zaman salkım salkım
Pencerenin arkası şehir
Pencerenin arkasında insanlar
Akıp giden bir hayat
Pencerenin arkasında

Ne söylemişti doktor?
Ömür biçmişti
Pembe incili kaftan geldi aklıma
Ne sevmiştim o hikayeyi

Dikkat etmeliymişim kendime
Eğer ilaçlarımı da kullanırsam,
Uzarmış tırnaklarım yeniden
Yenileri gelirmiş saçlarımın yerine

Hatırlar mısın bilmem
Hani sahilde yürüyorduk da,
Gemilere ilişmişti gözün
Gülümseyerek
Kimleri nereye taşıyorlar kim bilir demiştin
Dakikalarca kalmıştık öylece

Hep tuhaf şeyleri merak ederdin sen
Kelebeklerin
Neden önce tırtıl olmaları gerektiğini
Bazan denemekten vazgeçip anlatmayı,
Sadece seni dinlerdim

Güzel şiirleri hep o mu yazacak diye
Sitem etmiştin Atila İlhan’a
Elinden zor almıştım güzelim kitabı

Anaçlığından ilham alıp,
Küçük bir kız çocuğunu da oturtup kucağına
Mürekkebi bitene dek kalemimin
Ve yitene dek gecede karanlık
Yazardım oysa sana

Sen uyurken
Dar sokağınızın
Arnavut kaldırımlarında yürürdüm
Sen bilmeden

Sen bilmeden ben
Yüzünde asılırdım
Kristal umutlar biriktirirdim bize dahil
İklimler değişirdi avuçların
Avuçlarıma değince
Çökerdi ümüğüme sensizlik

Temiz hava almalıymışım bolca
İliklerim yenilenmeliymiş
Bir de
Kağıtlar varmış imzalamam gereken

Kitaplarımdan
Tabakamdan ve bu şehirden
Hepsinden uzakta olmayı
Sindirebilirim de içime,
Bir virgül gibi sesini kaybetmek yok mu

Hemşireler yanıma
Kimseleri yaklaştırmıyor
Radyasyon yüklüymüşüm
Nedamet
Bana nedamet lazım şimdi

Keşkesiz bir günden
Belkisiz bir ana doğru
İlerleyebilmek için
Tereddütsüz...
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.