bir ayda en fazla 2 kere görüþebildiðim, yanýna gelebilmek için günlerce aç gezdiðim, mesafeleri siktir edip, sabahýn köründe kalkýp ilk otobüse binip yanýna gidip 3-5 saat sonra tekrar geride býraktýðým birini sevdim ben. ’Nerdesin’ mesajýma karþýlýk, ’evdeyim’ cevabýný alýnca gerçekten evde olabileceðine kendimi inandýrmaya çalýþtýðým, 2 dakika geç gelen bir mesaja bir ton kelime yaptýðým, gecenin bir saatinde kalkýp meþgul çalan cep telefonun baþýnda defalarca sigara yaktýðým, seninle buluþma gününe geleceðim geceler sýrf otobüsü kaçýrmayayým diye sabaha kadar uyuyamadýðým ve yanýna her gelmek istediðimde, cebimdeki paranýn yetip yetmeyeceðini düþündüðüm, günlerle geçti gitti bu hayat.
Yanýna geldiðimde deðiþtirdiðin saç rengini farkedemediðimden dolayý bana kýzan, ama gözlerinin rengini bir saniye bile unutamadýðým birini sevdim ben. Ya öyle birþey ki. O kadar kilometre yol gidip, bir tartýþma esnasýnda herkesin ortasýnda ’ defol git buradan ’ dediði halde, yolda baþýna bir iþ gelmesin diye onu otobüsüne kadar býrakýpta oradan gidecek kadar çok fazla sevdim ben onu.
Ben onu düþünürken dinlediðim þarkýlarý sevdim. Gittiðim otobüs yolculuklarýný sevdim. Vapurlarý sevdim. Trenleri sevdim. Ýstanbulu sevdim ben onun için.
Sosyal Medyada Paylaşın:
muzaffer akman akbulut Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.