Beraber yürümeyi hayal ettiðim yolda
Þimdi yalnýzým ama asla aðlamýyorum
Ay gibi ati saðda, karanlýk mazi solda
Ayaðýmý geçmiþle asla baðlamýyorum
Cücelerin devlerle, evlenmesi hoþ deðil
Ki onlar gibi ince, düþünemez hobbitler
Ey beyni kocaman dev! Usulca öne eðil
Ki yerlere dökülsün, saçýndaki bu bitler
Yürü durmadan yürü, varlýðýn vadisinde
Nurdan ýþýklar saçan maðara göreceksin
Zira adýný duydun, Hakk’ýn havadisinde
Örümcek aðý varken bu gara gireceksin
Çölde yapayalnýzým ne eþim var ne yarim
Hakikat közlerinde demleniyorken ruhum
Nuru terketti akþam en son kalan havarim
Uzakta ölü buldum ve gözçanaðýnda kum
Buhran bataklýðýnda, debelenirken insan
Yusufçuklardan medet, umuyor kirli dili
Kamýþlardan tutunca avuç içleri hep kan
Ýnanýn asla vermem sarmak için mendili
Ýnsan bu insanlýktan çabuk býkýyor Mevla
Senin de kýymetini, bilen mi var dünyada
Korkan yok, kýyamete sadece çeyrek kala
Ýlk nurdan öz kalmamýþ insandaki mayada
S / ÂYE (13:20) 6 Ocak 2013 / Tepebaþý / Eskiþehir