neredeydik? neredeydi dost bildiklerimiz... ... hepimiz kendi tufanýmýzýn Nuh’u, kendi daðýmýzýn Ferhat’ý... ... kendi kalemimizin mürekkebiydik... yazdýkça,söyledikçe bittik... ... sular fýþkýrýyordu oluk oluk aynalara her bakýþýmýzda, biz,kimsesiz ýslak bir masalda, sele kapýlan duygularýmýzý yakalamaya, boðulan düþlerimizi ayýltmaya, ve yer yer beliren gözlerden yana bakamamaya azim ve kararlýlýkla ilerleyeme çalýþýyorduk... unutmaya çalýþýyorduk dudaklarýmýzý yakan isimleri... ... hudut bekçileri kadar cesaretli,gururlu, ama yaðmur damlasý kadar yumuþaktý sözlerimiz... bir konuþsak daðlar oluk oluk su götürürdü rüyalarýmýzýn köyüne... ve biz daðýn Ferhat’ý olmaktan çok, Ferhat’ýn dað delen Þirin’iydik... ... bir sözümüz,gözün su rezervlerini tüketirdi... biz tükenirdik,yaþ tükenirdi... ... hatýrlamýyorum... kimdik? neydik? neredeydik?... Sosyal Medyada Paylaşın:
süreyya Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.