akþam çökerken güne hüzün kaplar yalnýz yürekleri efkar bulutlarý iner de daðlardan sarýverir bedenleri
doyursa da bir lokma ekmek vurur ansýzýn yüzleri yudumluk sevgiden kalan açlýk izleri anýlar taþýnýr bir de eski resimler düþer radyodan yayýlan bir þarkýnýn içli sözleri dudaklar eþlik eder uzadýkça uzar saatler bitmek bilmez gece yine de çaresizlik çare olur umutsa yarýnlara dikilen bekçi