ulaþmayan mektuplarýn ilk satýrlarýnda gizli annemin kekik tüten sesi, saçlarý gölgeli bana oynanmayan yasak oyunlar sunan badi parmaklar, sevdikçe, direndikçe uçan bu þehir insanýn gözlerini baykuþlara yedirir bu þehir þiiri ala kargalarýn ciðerine yedirir
salýncaðým üflesen göðe devrilir
gölgemi içtim diye ötekileþtim
oysa gölge içilmeliydi ki aydýnlýk kalsýn geriye
duvar çatlaklarýna sýzýp aðladým diye sarmaþýklarla usanmadan terli seviþtim diye
kelamlarým asfalta döküldü
ah, vah’a en yakýn andýr aðaçlardan öðrendim
kiraz yedim göðüs kafesim çekirdek üzüm yedim suyu karýþtý canýma