MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

çekyatedebiyatı-182
ufurmelerim

çekyatedebiyatı-182



Efendim,

Hep duyarýz;

*Bakmakla görmek arasýnda,

Fark var!

*sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=bakmakla+gormek+arasindaki+fark&nr=y&pt=bakmak+degil+gormek+lazim

TDK’ya göre *bakmak;

1 . Bakýþý bir þey üzerine çevirmek:
"Zamanla nasýl deðiþiyor insan / Hangi resmime baksam ben deðilim."- C. S. Tarancý.
2 . Aramak.
3 . Bir þeyin yüzü bir yöne doðru olmak:
"Limana bakan penceresinden deniz görünürdü."- O. V. Kanýk.
4 . Bir þeyin geliþmesi veya iyi bir durumda kalmasý için emek vermek.
5 . Beslemek, geçindirmek:
"Üç çocuklu bir aileye bakýyor."- .
6 . Bir iþ birinden beklenmek:
"Evin bütün iþleri bana bakýyor."- .
7 . Hastayý muayene etmek.
8 . Tedavi etmek için ilgilenmek.
9 . Yoklamak, incelemek, denemek:
"Git bak bakalým, evdeler mi? Þu hesaba sen de bak. Yemeðin tadýna bakar mýsýnýz?"- .
10 . Bir iþi yapmak, bir iþi yapmakla görevli olmak:
"Pasaport iþine polis bakar."- .
11 . (nsz) Ýlgilenmek:
"Baktýlar, ettiler, ilaç, tedavi, faydasý olmadý."- E. Bener.
12 . Uðraþmak, meþgul olmak:
"Çocuðum, sen derslerine bak."- .
13 . Yapýlabilmesi bir þeye baðlý bulunmak:
"Bu iþ beþ bin liraya bakar."- .
14 . Gözetmek, korumak.
15 . Renklerde benzemek, andýrmak:
"Bu kumaþýn rengi yeþile bakýyor."- .
16 . Önem vermek, önem vererek üzerinde durmak:
"Aþka kutsal gözle bakanlarý üzmekten korkarým."- R. H. Karay.
17 . (nsz) Anlamak, farkýna varmak:
"Bazý akþamlar bakarým Halil savuþur, nereye gittiðini de kimseye söylemez."- M. Þ. Esendal.
18 . Baþka bir þeyle ilgilenmeyip elindeki veya önündeki iþle uðraþýr olmak:
"Yemeðini yemene bak! Vaktini boþ geçirmemeye bak!"- .
19 . (nsz) Bebeðin veya çocuðun eðitim ve bakýmýyla ilgilenmek:
"Kadýnlar, iþ dönüþü çocuk bakýyor, yemek hazýrlýyorlardý, o yorgunlukla."- N. Cumalý.

*www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF4376734BED947CDE&Kelime=bakmak

TDK’ya göre *görmek;

1 . Göz yardýmýyla bir þeyin varlýðýný algýlamak, seçmek:
"Merdivenin baþýndaki paravanýn arkasýnda garip bir sahne gördüm."- A. Gündüz.
2 . Anlamak, kavramak, sezmek:
"Türk iradesinin ne demek olduðunu da sen göreceksin."- R. E. Ünaydýn.
3 . Yanýna gidip konuþmak:
"Bugün müdürü göreceðim."- .
4 . Bir þey hakkýnda bir yargýya varmak, deðerlendirmek.
5 . Belirli bir zamanýn içinde bir olaya tanýk olmak, yaþamak:
"Hangi memlekete gitsek resmî makamlar kadar halkýn da raðbetini görürdük."- F. R. Atay.
6 . Yapmak, etmek:
"Ýþ görmek. Masraf görmek."- .
7 . (-den, -i) Kendisine yapýlmak, bir davranýþla karþýlaþmak, maruz kalmak.
8 . (-den) Almak:
"Birinden ders görmek."- .
9 . (nsz) Bir þeye eriþmek:
"Cebi para görmek. Yardým görmek."- .
10 . Çok deðer vermek:
"Gözü yalnýz parayý görüyor."- .
11 . (nsz) Bir iþleme uðramak:
"Teftiþ görmek. Tedavi görmek."- .
12 . (nsz) Yüzü bir yöne doðru olmak, bakmak:
"Ev güneþ görüyor."- .
13 . Ziyaret etmek.
14 . Karþýlaþmak, rastlaþmak.
15 . (-le) Gözlerin görmediði durumlarda baþka duyu organlarýyla algýlamak:
"Körler parmaklarýyla görürler."- .
16 . (nsz) Sahne olmak, geçirmek:
"Bu ova çok savaþ gördü."- .
17 . Saymak, herhangi bir þey gibi görmek.
18 . Gezmek:
"Ankara’yý gördün mü?"- .
19 . teklifsiz konuþmada Vermek:
"Madem ikramiye kazandýn, bizi de gör."- .
20 . spor Karþý oyuncunun yapacaðý vuruþu önceden kestirip ona göre durum almak.

*www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF4376734BED947CDE&Kelime=g%c3%b6rmek

Peki,

Neden,

Bakanlar Kurulu,

Sýk sýk

Toplanýr da

Görenler Kurulu,

Hiç toplanmaz?





















































Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.