Olağan-Üstü Akşamlar

Olaðan-Üstü Akþamlar

Yitik bir sevdanýn ardýndan hüzünlü þarkýsýný çalar,
Buðulanmýþ bir güz mevsiminde
Sisli bir Doðu Akþamýnda radyolar.

Geceleri bir baþkadýr seni düþünmek,
Sensizliklerde þehrimin,
Karanlýk çöker þakaklarýma, çýrýlçýplak bir aydýnlýkta,
Uzak köylerin çoban ateþleri görünür ufuklarda,
Bakar bakar ýsýnýrým,
Seni düþündükçe üþüyorum çünkü
Dað eteklerinde avuntulara dönüþür
Gözlerinin sýcak demi,

Nafile bir umut mahmurluðunda kürek çekerim þafaklara,
Yastýðým yorganým kâr etmez düþlerimi beslemeye
Kaç bin yýl oldu toplamýyorum onlarý,
onlar beni,
biz bizi....

Sýrrýna eriyorum sabahlarýn gizemli demlerinde,
Þafaklarda, kaç bin kez güneþi doðurduk çocuk yüzlerde,
Çocukça düþleri savurduk rüzgarlara
Rüzgarlar savurdu yüzümüze,
bayram sabahlarýnýn taze demini.....

Ve kaybolduk o demlerde,
dirildik binlerce kez derin hazlarýn doruklarýnda...!
Baþý dik karþýladýk idam sehpasýnda,
göz yaþlarýmýzla besledik düþlerimizi....
Düþlerimiz onurla karþýladý canýn canda yanýþýný.....
Yarýnlara býraktýklarýmýzýn dünlere savrulan zamanlarý yaþadýk.....


Bir Doðu Akþamýnda, sessiz bir çýðlýk yükselir arþa,
Arþ sarsýlýr, göçmen kuþlar uçuþur geri dönüþlerde,
Sana hiç bahsetmedim akþamlarýmýzdan.....

Evlere çekilen ürkek ve donuk yüzlerde ben vardým
çünkü,
Bikes yüreklerin özlemi içlerine çekiliþinde sen yoktun
çünkü,
Olaðan doðmadým,
olaðan yaþamadým çünkü.....
Olaðan anýlarým olmadý,
olaðan aþklarým hep zindanla bitti.....
Olaðan þarkýlarýmý çalamadým,
olaðan ezgilerim yanýktý çünkü.

Kaç bin fidan tanýdým olaðan ölümleri yaþamayan.....
Ve kaç bin yüz tanýdým hiç olaðan gülemeyen......
Çocukluðumda olaðan oyuncaklarýmý hep saklardým,
Gençliðimde ise olaðan ve de sevda yüklü kitaplarýmý,
Ben olaðan duygunun anlamýný bilmiyorum.....
Senin gibi sevemiyorum, yeniden öðret bana
Sevmenin olaðan boyutunu.

Hiç olaðan seviþmelerim olmadý, bunu da öðret bana,
Dudaklardaki özgürce, kaygýsýzca öpüþleri.....
Güneþler, olaðan doðmadý benim doðumlarýmda.
Uzatmalardayým, kaç asýr oldu,
Sancýlarým da, acýlarým da, sevinçlerim de olaðan deðildi.

Doðu Akþamlarýný anlatamadým sana olaðan bir hisle,
Çünkü sen farklý bir gezegenin benden öte
yaþamýndaydýn
Yaþamýn da olduðunca olaðancaydý benden öte,
üstten öte yaþamlar.

Sevgim çocukluðumda, sevgisizliðim de zindanda
býrakýlmýþtý çünkü
Ne sevgiyi ne de sevgisizliði,
senin gibi olaðan yaþamadým.
Ya benden bin yýl önceydi,
ya da benden bir gün sonraydý hep.
Beden dansýný bilmem,
ellerin dansýný bilirim nasýrlý akýþlarda.

Ondan diyorum Doðu Akþamlarýný anlatmadým sana,
Nasýl anlatýlýr?
Onu da olaðan bilmiyorum,
Ya seni ürkütürüm,
ya da senden ürkerim.
Dedim ya, bilinmeyende bilineni yaþamadým olaðan.



Hadi! Sen anlat bana olaðan akþamlarýný,
olaðan sevgilerini,
olaðan sevdalarýný,
olaðan anýlarýný anlat...
Olaðan rüzgarlarýn papatyalara nasýl renk verdiðini anlat...

Ben, poyrazlarýn uçurum çiçeklerine nasýl renk verdiðini bilirim.

Hadi! Anlat bana olaðan seviþmelerin beden dansýný,
Dudaklarým varsýn hazzýna
geçsin çatlaklýðý bin yýllarýn acýsýnda…

Hadi! Anlat bana þehrini,
Þehrindeki evlerde yanan milyarlarca olaðan ýþýklarý,
Benim þehrimde ýþýklar olaðan yanmaz,
dýþýdýr aydýnlýklarým!
Hadi! Anlat þehrindeki özgürce parlayan yýldýzlarý.....
Nasýl görünürler oradan, onu da bilmiyorum.
Benim þehrimde baktýðým yýldýzlar hiç olaðan kaymadý
çünkü…
Anlat hadi, bekletme beni, olaðanlaþtýr beni kendinde
Benim seni olaðan sevmemi bekleme,
Mülteci bir bakýþýn derinliðidir yalýn sevmelerim,
Ya beni yeniden yarat,
ya da kal olaðanlýðýnla..

Olaðanlýðý iki þeyde yaþadým gülüm,
Allah’ýna kadar yürek dansým
ve çýrýlçýplak iþkencelerim olaðandý hep...

Hadi! Anlat bana umudun ikilemsiz profilini
özgürlüðün çocukça düþünü,
Barýþýn koyu rengini
Sevdanýn melankolik boyutunu,
Þarkýlarýn yasaksýz ahengini,
Þiirlerin sessiz çýðlýðýný hadi anlat bana.....
Ya anlat,
ya da beni bana býrak,
olaðanlaþtýramadýklarýmla kalayým…..
Ya da git,
belki baþka bir zaman paranoyasýnda bulurum seni.
Olaðanlýðýmla ve tüm çýplaklýðýyla kucaklarým gözlerini
alev alev
Ama þimdi ya öðret,
ya da git sonsuzluklar ülkesine….

Sisli bir Doðu Akþamýnda radyo frekanslarýndan
Tropikal iklimlerin ýlýman seyrinde,
Akdeniz’e, Ege’ye dönük olaðan, þarkýlar yankýlanýr.....
Ürkek yüzlerde,
çocuk kalabalýklarýnda
ve de kurulan yer sofralarýnda
Umudun paylaþýldýðý,
bir kulaðýn da dýþarýya kilitlendiði,
Yüreklerin sus-pusluðuna pusularýn kurulduðu evlerde…..


Dündar Sansur
Sosyal Medyada Paylaşın: