Hacı baba!
Hakikat bahsinden telkin verenler,
Sükût-ü hayale uðrattý yine.
"Ben bilirim" demez Hak’ka erenler,
Bilen fýrsat vermez küslüðe, kine.
Velev ki muhatap olsa da cahil,
Çið sözde bulunmaz insaný kâmil,
Ýlm-i ledün ile müzeyyen akil,
Muhammed þehriyse göndermez Çin’e.
Maide sofrasý, yere serilir,
Gelen misafire ikram verilir,
Marifet gülleri bundan derilir,
Ayna olacaksa tevhit’le, dine.
Hak zahir olmadý,! hak denen yerde,
Öyleyse nedendir zülmani perde,
Arif, biri bir görür hayýrda þerde,
Tekliði bulanda ne gerek bine.
Eþref-i mâhlûk’tur insanýn arþý,
Esfel-i safilin engine karþý,
Gönül sarrafýna bu ara çarþý,
Yemin etmiyor mu zeytine,tine.
Men aref sýrrýnýn sözü açýldý,
Kýl-ü kâl süslendi, gýybet saçýldý,
Yabanda gezildi, özden kaçýldý,
Arafat vakfesiz, gariptir mine.
Sýyrýlarak vardým kürkten abadan,
Marifet görmedim hacý babadan,
Tabibip olmak zordur, böyle kabadan,
Mudmain olmadým, yaralý sine.
03.11.2012...Mustafa Yaralý
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.