Birdal ERDOĞMUŞ
TACİZ SEVİŞMELER VE KURŞUN KALEM CİNAYETLERİ:
Birdal ERDOĞMUŞ

TACİZ SEVİŞMELER VE KURŞUN KALEM CİNAYETLERİ:


Üstünde çok düşünülmüş, hunharca işlenmiş aşk cinayetlerinin
hafifletici sebepleri simsiyah gözyaşlarıdır
ve kim vurdu ya gitmiş sevinçleridir..

Herkesin borcu vardır oysa yollara, yolculuklara...
gecikmiş adımlarla ödeyemezsiniz ... ödeyemezsiniz!..




I

Kendine ümitle bakabilmeliydi insan
sevdalara, kavgalara yeniden merhaba diyebilmeliydi...

II

Ve usul usul gülümseyerek merhaba dedim
her gün kalabalıklardan çaldığım yalnızlığıma...
çalarak kendimi dizeleri yaralı şiirlerden;
merhaba dedim:
umut tellalları ve sevgi tacirlerine!

Biliyorum, zaman yetmeyecek yaralarımızı sarmaya..
filozoflar, şairler ve kutsal kitaplar yetmeyecek
Ve yetmeyecek, harflerin kendini astığı şiirler
makyajsız yalnızlıkları tanımlamaya...

Yetmeyecek en ölümcül intihar müsveddeleriniz
günahlarınızdan arınmaya...

III

İçinizden şiirler d/üşüyor;
tutun şiirleri
yoksa-
azalır söz
şairler ölür
şiirler yetim kalır!
azalır sevgi / tükenir insan.

IV

Acıklı acıklı b/akıyorum,
akşamın kirli sabıkasında kendiyle çarpışan hayatlara..
uzaklarda bir Mecusi kendi ateşine su taşırdı
hayata bıçak çekmiş fahişeler prezervatif giydirirlerdi,
taciz edilmiş düşlerine ve intihara meyilli acılarına!

Ama şiirler de yetmeyecek,
hayatın enkazında saklanmış yaşamların öz geçmişini anlatmaya.


V


Yarayı ver / bıçağını unutma!
anlamını ver anlamını..
sen nasıl olsa yeni bir anlam bulursun kendine...


Acıklı acıklı b/akıyorum,
akşamın kirli sabıkasında kendiyle çarpışan hayatlara...
kendini sömüren, tuzak sevgiler
ihanet kıvamında yalancı evlilikler!
değiş tokuş yapılan yalnızlıklar
tutkusuz, coşkusuz ve sevgisiz kalabalıklarla

Ama kalabalıklar yetmeyecek yalnızlıklara...

VI

İhanet Antolojilerinden, pantolon fermuarına
indirgenmiş aşkların kiralık katiliyim
ama öldürmek yetmeyecek!

Ve sevmek yetmeyecek, ölü aşkları diriltmeye...

Çünkü, herkes aldatıyor yarasını-
başka bir yarayla!..
yalnızlığını, öteki bir yalnızlıkla

Oysa hepimizin kaygılı beklentileri
iniltili hüzünleri, emanet sevinçleri vardı
ve adı yalnızlık olan, ’doğum lekesi’ ayrılıkları..

Ağlayabilecek gözlerimiz, sızlayacak vicdanımız vardı
kimine derin ah’larımız, kimine uzun soluklu offlarımız
ve hepimize yetecek kadar tedariksiz acılarımız...

/ Parmaklıkları ve tel örgüleriyiz, sahipsiz, başı bozuk yasaların! /

VII

Ağlayarak uyanıyor rüyalarım;
bir gün mutlaka bitecek diyorum
bu yağma
bu gasp
bu acımasız sistem!

Ve yeniden merhaba diyeceğiz elbet, içimizde yarım kalmış özgürlüklere
bir nehir gibi akacağız, yasaklandığımız denizlere..
yuvarlanarak uçurum yüzünde zamanın
silip atacağız sancılı hecelerden, en günah sayılan suçlarımızı!


(Birdal ERDOĞMUŞ/2008)


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.