Diyarbekýr’de bir yer vardý
Nefes alýp verdikçe
Sen kokan
Ne zaman gelmeye çalýþsam
Sokaklar karýþýr
Yollar pusularla donatýlýrdý
Þehir kana bulanýrdý
Ben þehr-i sen sanar
A Ð L A R D I M . . .
Labirentlerin gizemiydin san/ki
Seni bulmak imkansýzý bulmaktý
Senin serçelerin vardý
Þakýr þakýr ö/ten
Güzel sesleriyle büyüleyen
Ve
Ne zaman ekmek ýslatsam
Benden kaçarlardý
Çünkü
Benim yü/züm vardý
Ü r k ü t e n , , ,
Ben Diyar/bekir’i sen sanýrdým
Yok olursan Diyarbekir büyür Diye
Korkardým
Çünkü alýþýk deðilim
Zamansýz büyümelere
Büyürse þehir kana bulanýr
Ben þehr-i sen sanar
A ð l a r ý m . . .
Sen Mezepotamya/nýn bülbülü
Yok olma sakýn
Merhamet’in yitirme
Üzerime ölü topraðý serp/me
Zaten soðuklara alýþamadým daha
Ört üstümü þefkatinle
Biraz ýsýnayým
Alýþayým yokluðuna , , ,
Eðer Yaþatacaksan
Þehir kana bulanýr
Dirhem dirhem azalýrsýn
Ve ben
þehr-i sen sanar
Aðlarým
Ö/lüm beni bulana kadar....
Sesiyle Þiirime Hayat veren Deðerli ABÝM Durak Yiðit’e Çok teþekkür ederim
yazar Kalemi Kýrýk Mehmet aküzüm