Kehribar renkli insanlýk aðacýnýn
dingin ve narin topraðý kýskanýp
ateþten sersemlemiþ çiçekler açan
guruba, avucunda kül rengi lekeleri
savurduðu kolsuz bacaksýz vatandý.
Eteklerinde baharý öldürdüler.
Ýçinde hesapsýz heyecanlarýn kýzýþtýðý
saflýktan, aðýzda mahmur bir tat býrakan
özgürlüðe yapýlan yolculukta, aðýrlaþan
nazarlarýn yorgun bakýþlara dönüþüp
sevinç çýðlýklarýna düþtüðü zamanlardý.
Emek emen sülükler gülüþtüler.
Sonbahar ýlýmý kýzgýn, batý ufkuna
dünden kalma kýyamet midir
kocaman gülüþlü kalabalýk çocuk sesleri
yaðmur, safir bulutta zümrüt olsa
yanan Eylül’ün kemikleri sýzlar.
Topal ayaklý akýllar yüzsüzleþtiler.
Eyvallah…
Habibe Aðaçdelen