Eylül dönüþü
bütün pusulalar düþüyor sýrt üstü
dünya üzerimizde
eriyor...
içine düþtükçe saprasardý her çocuk
kývranýþlarýnda
bir deri bir kemik kaldý týlsýmýnýz
yüzünü çizemedikçe daha da anlaþýlmaz bir hal aldý...
yaþlý bir gözün çehresindeyim artýk
iki sandýk var oda da
küllerinden ezgiler size...
suyun güneþe vurduðu vakit
tam orada
usturalanýp
yýkýlacak sýrça saraylar
bir masal vardý hani
hep böyle baþlar
bir varmýþ, bir yokmuþ...
hiç olmadýnýz ki
iç çekiþlerimde
yaðmura tutulup uçamadý hiç bir martý
biliyorum...
kanserli kývranýþlarýnda çýðlýk
eskitildi sancý
uykusuzluðumda siz...
hep suçlu aradýnýz
fondötenle kapayamadýklarýnýzdý gece
bir adým
bir kaç durak ötede aradýðýnýz
aslý kayýp
aslý toz bugünün
ve anlayamadýðým kadar uzun cümleler...
kýstým her vaktin sesini
vagon gýcýrtýlarý arasýnda
kaçak çocuklar
kirli yüzleri
kirli iskele sokaklarýnda
iki kayýk arasýnda söndürülüyor izmaritler
çekirdek kýrýklarý içinde
yorgun mayýs
çok aðýr bir saat öncesinden
güzeldiniz
ya da ben bilmiyorum artýk bakmayý...
ilk kez döndüm sýrtýmý
yine de gölgem arkada kaldý...
05/11/2007
’bedelini ödeyemediðim her gündü þu yangýn
algýlayamayýp nefesimi düðümlediðim,
sayýsýz boðumduðunuz kayýk kaldýrýmlarýnda
dibe vuran þiþeler içinde’...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.