//pembe düþler sokaðýnýn nemli odalarýnda umut tacirleri cirit atardý gün boyu solgun yüzler, yorgun bedenler yol alýrdý umut çýkmazlarýnda deðiþmez bir kaderin bitevi yazgýsýnda//
pembe düþler sokaðýnýn hýrçýn çocuklarý toplanýr bir bir kýnnik oynayan düþlerle avunur çocuksu sevinçler nerede olduðunun ne önemi var izbe ve köhne köþe baþlarýnda, saatlerin sinsi debdebelerinde vururken zaman gazap üzümleri ekilir, metruk bir yerlerde boy boy salkým salkým yetiþir pembe düþlerde
yýldýzlarla nanik oynayan yaramazlar bilirlerdi pinokyo yalanlarýydý “yarýnlar” ve bu sokaðýn tüm kapýlarý pembe düþler sokaðýna açýlýr . sývasý dökük odalarýn hüzün kaplý duvarlarý kederli ve asýk suratlýdýr
bir ayaklarý topal ve kýrýk iskemle gibi hep duvara yaslanýr adamlýða soyunsalar çocuk yanlarý kanar sevinçleri yarým kalýr nikotin kokan parmaklar gibi sararan düþlerin tortusu çöker tüm kasvetiyle sarýlýr keder kiremitlerde raks eden yaðmurun sesi ateþböceði masallarý fýsýldardý kulaklarýna rüzgarýn ýslýðýnda meçhul koylara demirlerdi umutlar akþamýn kesif dumanlarýyla pejmürde… pembe düþler sokaðýnda hüzün ne, nerede?
her neþe kendi hüznüne her doðru kendi yanlýþýna sarýlýr her kapý kendi çýkmazýna açýlýrdý zamanýn hükümsüz saatlerinde
lastik ayakkabýlar kaç kez yamanýrdý kaç dilek tutulurdu cuma akþamlarý tütsüler kaç kez taþýnýrdý baþlardan kaç kez genizler yanardý dumanýndan
pembe düþler sokaðýnýn müdavimleri kardeþin kardeþe kýydýðý acýnýn yok sattýðý yað, þeker, ekmek kuyruklarýnýn sýrat köprüsüyle yarýþtýðý gidip de dönmeyenlerin “kayýp aranýyor”larýn sokaðý…
Pembe düþler sokaðý tanrýnýn tüm sabýrlarý baðþettiði tüm sefaletlerin mirasyedisi acýlarýný yüreklerine kazýyanlarýn mekâný…