KIYIDAKİ ELMAYA BİR SES
ey canýmýn güftesi, eylülün ikinci haftasýydý o sýra
bana gülümseyerek getirdiðin bir bardak suydu o sýra
hatýrla denize hiç bakmadýk çünkü kýyýsýndaydýk
bir elma kendi kendine büyür dururdu o sýra
bir kýyý ikindisiyle bir elma öyle kendiliðinden
büyürler bir öfkenin ya da bir daðýn yanýsýra
bir kýyýnýn beslerliði bir elmadan ayrýlmaz gibi ama
elma soðuk bir kýþ akþamýnda bile yenir ýsýra ýsýra
bir öfkeyi diriler durmadan elma, ovadan gelir
elbet küfelerle sandýklarla hüzünlerle ardýsýra
ey geçmiþten gelen konuk, sonsuz düðmelerimi tut
yerlerini yadýrgayan sonsuz iliklerin adýna
ey canýmýn güftesi, denize hiç bakmadýk, hatýrla
tek pencereli bir odada elma yedik ýsýra ýsýra
elmanýn topraktan süzdüðü, gemilerin denizlerde gezdiði
bir tatildi, bir geçiþtirmeydi, yalnýzlýktý bir kusura
neydi, ne doðruydu, nerden vardýk yakýþmýyor konuþmak bize
öyle barýþlar okuyup yalnýzlýðý yaþamak kara kara
ey canýmýn güftesi, ey penceresi bütün sýkýntýlarýmýzýn
bizim babalarýmýz neden ölürlerdi hatýrla sýra sýra
bu söylediðim iyi bir þarkýdýr elle bile hatýrlanýr
yani þu, ateþ ve deniz buluþurlar bir limanda arasýra
yani þu, elma yenir ve balýk durmaz kaçar
ama yenilmezler artýk buluþtuklarý sýra
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.