hakka düşen boğulacak dilinde
olmaz dersin oldururlar silerek
anladığın zamanla pas yelinde
taşta çalıp soldururlar bilerek
umarsıza zılgıt çeker paylayıp
umar sıza balda şeker saylayıp
unutursan diller döker aylayıp
saçı başta yoldururlar dilerek
yılan gibi sinsicedir koynunda
dost bildiği ah nicedir aynanda
selinde dur karanlığı oynunda
ağzına dek doldururlar ilerek
acındığı ağrılardan duyar mı
kaçındığı çağrılardan uyar mı
açındığın sağrılardan oyar mı
canı çıkar buldururlar gülerek
talan eder farkındaysan ilişik
yalan eder çarkındaysan yılışık
kalan eder arkındaysan çelişik
damarından çeldirirler gelerek
sevgi deniz sevenleri nehirden
kasabalın köylün işçin şehirden
el birliğin başucunda zehirden
şamarından yeldirirler bölerek
ozan efem karşı duran yanında
fırsat bilir çarşı yoran anında
boynu bükük arşı vuran kanında
kurşunlayıp saldırırlar ölerek