Heyhat!
Ýçimde yýldýzlar sönüyor bulanýp,
bir tebessüm kalýyor dudaklarýmda sancýlý,
keþkelere sakladýðým mazinin ardýndan
güneþ dürülüyor gelmeyecek zamanlarýma.
-ki aðlamalý çok derin-
Dumaný tüten denizlerdeki aksime
soruyorum yalnýzlýðýn hesabýný, " sen" diyor,
" Biraz da sensin sebep"
Üryan bedenim daha direnemeyecek.
Geleceði gömülen kýz çocuklarý görüyorum
aðlamaklý yüzleri " ben" kokuyor.
Ah! Gökyüzü yerinden sýyrýlýyor, kalksana
bu hazin þarký ölümü dokuyor...
Uyanýþý yok mu derin uykunun,
sabahý yok mu küstah gecenin?
Anlamýyorsunuz, yoruldum, tutmaz dizlerim
çekilin de ben, gideyim...
Tanrý yemini deðil midir bu gördüðüm,
" Andolsun yöneldiði zaman geceye
andolsun aydýnlandýðý zaman sabaha..."
Beyaz düþlerime leke vuruyor saliseler
ne fena yaþamak, ne fena!
Biraz sisli mi hava?
Biraz karanlýk mý sema?
Derin yasa mý bulanmýþ gözlerim?
Çekilin de gideyim, kelimeler "kýyam et" kokuyor,
satýrlarda kýyamet kopuyor...
b e y h u d e
otuz mayýs...