DENİZLERİN ÜZERİNDE
Pek acayip bir þey bu:
Güz mevsiminde olduðumuz halde
birdenbire güneþ koç burcuna girdi baktým.
Baktým birden bire ilkbahar oldu.
Birdenbire kaynadý kaným.
Nerdeyse hani
bulanýp kanýma
bir deve gibi köpürecek,
bir deve gibi oynamaya baþlayacaðým.
Bir uzaklaþýp bir yakýnlaþmasý kan dalgalarýnýn.
Kendisinden geçmiþ insanla dolu bir ova.
Ölümsüz gözle görülmez bir içki âlemi.
Baktým birdenbire canlandý ölü.
Ýhtiyarlar baktým genç oluverdi.
Baktým bakýrlar kesildi som altýn.
Daha iyisi geldi yerine,
daha güzeli geldi baktým,
þehrimizden ayrýlanýn.
Ýçki, eðlence, tad sarmýþ þehrimizi.
Elinde bir kadeh var her sarhoþun.
Kimi doymuþ, rahat, kendinde,
Ýçkiye doðru koþmakta kimi.
Gürül gürül süt ýrmaðý bir yanda,
bir yanda gürül gürül bal nehri.
Pek acayip bir þey bu:
Bir þehirde padiþah bir tane olurdu.
gökyüzünde ay bir tane.
Bu þehir padiþahlarla dolu,
gökyüzü aylarla, zuhallerle.
Sen haydi koþ var git hekimlere,
orda iþiniz yok de sizin.
Orda ne dermansýzlýk, ne dert var,de.
Orda ne gam, ne kasvet var, de.
Orda ne kadý, ne vali.
Ne bey, ne beyin vergicisi.
Davalar, düþmanlýklar, kavgalar zaten
denizlerin üzerinde hiç bir zaman yürüyemedi.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Mevlana Celaleddin-i Rumi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.