belki de ýþýk kalmalýydýn
uykusuz pencerelerinde küçük þehirlerin
gecenin izlerini silerken saba
ya da savruk adýmlarýn
gürültüsünden memnun sokaklarda mýhý
arkasý çiðnenmiþ ayakkabýlarýn
tut dilini
adýný mýrýldanacak yoksa az sonra
þefkate susayan çocuk mahzunluðunda bir adam
belki yüzü olmalýydýn
yatak odasý biblolarýnda eskiyen ilahlarýn
ya da yaðmuru
duþakabin saðanaklarýnda
tanrýlarý iktidara bileyen
kurak iklim kadýnlarýnýn
çek dilini içine
adýný sayýklayacak yoksa az sonra
acýkmýþ çocuk masumiyetiyle bir adam
belki desen
el dokumasý halý kenarlarýnda
ya da filtreli sigarada duman mesela
halka halka
karþý apartmanýn balkonundaki titiz kadýn
homurdanmazdý o zaman
sokaðý çamura kesiyor diye alt katýndaki temiz teyzeye
buz daðlarý erimese bile kuzeyde
su kesilmezdi güneydeki kentlerde böyle
þu dilini tut diyorum sana
yoksa adýný azarlayacak az sonra o adam
öfkesi týpký baban
huzuru kaçacak þiirlerin akþam akþam