MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Fasl-ı Muhabbet! ..
İlhami ERDOĞAN/Ozan İlo

Fasl-ı Muhabbet! ..


Fasl-ý Muhabbet! ..

Sevgi nedir, bilir misiniz?
’Evet’ diyebilir misiniz?
Veya; ’Hayýr.’
Sâhi, ne anlatýr size?
Ýfade eder misiniz lütfen?
Merakým getirdi dize! ..

Önemsiz midir sizce?
Zaaf mýdýr kendinizce?
Kaçmak gerekir mi ondan?
Açýklayabilir misiniz bana.
Sevince;
Nasýl geçilir candan?

Sevimli bir halinizle gördüm sizi
Elinizde dantel,
Tebessüm gözlerinizde!
Vaktin, öðle ya da sonrasý..
Ýkindiler ötesiden sûretinizde
Muþtular ülkesinden izler vardý.

Ömürlük bir raslantý,
Zâhiren görünen;
Asalet ve güzellik!
Karanlýk ötesi!
Bâtýnýný bilemem!
Ancak;
’Asýl azmaz, Bal kokmaz! ’
Nâsiptir olacak, ötesi olmaz! ..
Gönüller ne arzular, gün ne getirir,
Gerisini bekle gör!
Az da istek olursa,
Az da meylederse gönül,
Veya az birþey dinlerse aklýný,
Ne olur bilinir mi hiç!

Öyle ya, bence yeleklik,
Sizce, Tayyörlük kumaþ beðenmek deðil bu iþ!
Belki ömür boyu eþ, evdeþ..
Kimbilir üç dakika ya da üç gün sonrasýný?
Belki arkadaþ, dost.
Kimbilir, belkide gerçek bir kardeþ!

Önce tanýmak gerek,
Ýki taraftan biri tanýtsýn kendini,
Dilerse öbür taraf açýverir kalbini!
Tanýtmak!
Ama nasýl?
Öyle ya, tanýtacaksýn lâkin,
Neyi, niye, neden?
Tanýþmak olur mu der bazýlarý,
Olur mu hiç,
En az bir kez görmeden?

Ne gerek var þimdi caným bunca merasime?
Deyiver gitsin; Eylülzedeyim!
Deðil mi ya!
Ne gerek var efendi saklamaya?
Açýk olalým,
Þimdi revaçta olan açýklýk
Perestroika ya da Glasnost!

Bizde, az biraz ’Entel’
Birazcýkta ’Güncel’ takýlalým.
’Çaða’ ayak uydurmak gerek mîrim!
Öyle diyorlarsa
Pilavdan dönenin kaþýðý kýrýlsýn!
Biz, kimin Saz’ýndan kötüyüz?
Az buçuk
Bizim tellerimiz de ses verir.
Belki notasýz olur
Solfej, þan dersi almadýk
Biz gönlümüze göre söyleriz!
Deðil mi ya efendim.
Bizi isteyen dinler,
Zorla kimseye satacak kýzýmýz mý var!

Gönül iþi bu aðam
Gönülde istek olursa
Okyanuslar çay olur
Þaha kalkýnca gönül At’ý
Önün, arkan, saðýn, solun
Kuzey, Güney, Doðu, Batý,
Artýk
Salisede aþarsýn bir saatý.
Herþey gönle hitâben
Zorla güzellik olmaz!

Bura Medrese, bir Dergâh
Dergâh lâkin
Ben, Erzurum’lu Emrah deðilim!
Nâsip dedik ya
Nerde bizde.
Ýki harfi yan yana koyup
Bir kelîme yapamam.

Güyâ tanýþma faslýndayýz
Henüz
Sâdede gelemedik
Eylül çocuklarý.
Eylülzedeler... Vesâire
Herkes birþey diyor.
Biz de;
Eylülzedeyiz deyiverdik kendimize
Böyle tesmiye olunuyoruz artýk..
Efkâr-ý Umumiye
Böyle yapar lâkýrtýyý...

Efendim, iþte öyle bir zamanda
Bir sihirli deynek miydi bilmem
Önce Kedi’lere,
Sonra Arslan’lara tutuldu
O günden sonra
Kedi’ler Arslan oldu
Arslan’lar
Solucan olabilmeye can atar hâle geldiler!
Bilimum kahraman mahlûkât
Ayý, Kurt, Kartal..
Kedi önünde el pençe divân
’Hay hay Hünkârým, Haþmetmeâp...’
Boyun büküp, dediler
El cevâp;
’Yaptýðýnýz her iþ sevâp’
Eh.. bunca cesîm mahlûkât
Eðerse boyun
Kedi sanmaz mý
Kendini çoban, âlemi Koyun? ..

Öylece de oldu..
Kendini,
Çoban görmeye baþladý Kedi.
Bir gün, beþ gün, dokuz gün! ..
Kendi kendine düþünüp;
’Herþey yolunda! ’ dedi.
Hâlâ el pençe divân
Bütün cesîm mahlûkâtlar.
Saðýnda, solunda
Bülbüller, kanaryalar
Soyulup getiriliyor
Önüne her öðünde.

Âh efendim
Böyle Saltanat mý bulunur?
Vur patlasýn, çal oynasýn...

Aman efendim aman
Ne kadar da çokmuþ
El oðuþturup, kuyruk sallayan
Hayvanoðlu hayvan!

Neyse..
Birgün Kedi’miz
Sýkýldý çobanlýktan
Fare’ye fermân edip;
’Çýk gel’ dedi ’Karanlýktan! ’
Fare, fermâný duyup
Ânýnda emre uyup
Kovuðundan çýkarak
Temennâlar çakarak
Koþup vardý huzura
Dedi;
’Emredin Sultaným
Size, helâldir caným! ’

Kedi, maðrur gülerek,
Tahtýný göstererek;
’Ben aldým hevesimi
Az da sen al koltuktan! ’
Deyiverip sinsice
Süzüverdi Fare’yi...
Kedi gibi Selefe
Böyle Halef olurdu
Hem nankör Orman Halký
Böyle mahir Kral’ý
Nerelerde bulurdu?

’Benden sonra Ormaný
Ancak Fare yönetir
Nizâm, intizâm nedir
Bilmeyene belletir(!) ’
Diye düþünüp,
Böylece Fare’yi kendine Halef etti
Fare ya bu
Ormaný
Kemirdi telef etti!

Ýþte böyle bizimde
Hâl-i pür melâlimiz
Arslan, Ayý, Kurt, Kartal
Sus pus tüm ricâlimiz
Bu yangýndan kaçmaya
Kalmadý mecâlimiz...

Sözlerim deðecekmiþ..
Ne gâm ki zülf-ü yâre
Arslan’ýn koltuðuna
Kurulmuþ sefil Fare!

Vücûdum darp etseniz,
Kesseniz pâre pâre
Aslâ sözümden dönmem
Deðsede zülf-ü yâre
Duyun haykýrýyorum;
Tahttaki sefil Fare!

Neyse..
Fasl-ý muhabbetti
Bizim asýl gâyemiz
Nerden nereye geçtik,
Dert küpüymüþ sînemiz!
Eh.. ne de olsa
Eylülzedeyiz
Fare tahtýna teminât
Mahbeslerde rehineyiz..
Bu kadar olsun artýk!

Bizi susturamazlar
Yüzselerde derimiz
Çamlýbel’de At tepmiþ
Köroðlu’dur pîrimiz! ..
Paramparça etseler
Ses verir her zerremiz
Hak olaný Hakk için
Söylemek vâzifemiz...

Ýlhami Erdoðan
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.