biz eskiden neþeli þarkýlar söylerdik evimizin odalarýnda sobanýn etrafýný sarmýþ bir bardak tavþan kaný çayla dalardýk radyo tiyatrolarýnda baþka dünyalara pembe pembeydi yanaklarýmýz hayata o zamanlarda kaybetmemiþti gözlerimiz masumiyetini sokaklarda daha
bir tabak kuru fasulyenin yanýna biraz bulgur pilavý babamýn kocaman yumruk darbesiyle kýrýlýp acýsýný salmýþ kocaman bir kuru soðan belki bir de çoban salata ve bolca sevgi bulunurdu masamýzda
kardeþimle benim kendimize ait bir odamýz olmasa da çocuk saflýðý kadar güzeldi sabahlar koþarken okul yolunda üstelik daha dün kollarýndaydýk annemizin
bir simit-bir gazoz sevincini toplardýk ders aralarýnda bir yandan koþtururken okul bahçesindeki çamlarýn altýnda yeþildik biz de en az onlar kadar kaplamamýþtý yüreðimizi beton duvarlar
sanýrdýk ki hep iyiler kazanýr aþký hep iyiler bulurdu yýlmadýkça ve inatla durdukça karþýsýnda kötülerin filmlerde anlatýlan masallarýn büyüsüne kapýlmýþ
o zamandan beri defalarca çaldý kapýmý aþk defalarca açtým duraksamadan ve þimdi sorgu sual etmeden yine giriyor kanýma ...girme vuracaksan eðer bir daha!
lekesiz zamanlardaki çocuðun aþka inanan deli yüreði hâlâ çarpýyor bende…incitme
atilla güler Sosyal Medyada Paylaşın:
Atilla Güler Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.