El-Bedi el-Mübdi
Bedi; benzersiz olan, hayret verici güzel,
O kendiyle kendidir, kendi zatýna özel.
Mübdi; ilki olmayan, örneksiz yaratandýr,
Ve onlarýn tümünü, sararak kuþatandýr.
Zatýnýn ortaðý yok, sýfatlarýn emsali,
Birbirine benzemez, fiillerin her hali.
Kýyas bile edilmez, misli bile olmayan,
Hiçbir þeye hiçbir an, hiç ihtiyaç duymayan.
Allahýn kendi zatý, sýfatlar ve fiiller,
Hiçbir nesne, hiçbir þey, ona ortak deðiller.
Âlemlerin bütünü, hakkýn ayný deðildir,
Vücudun aynasýna zuhur eden meyildir.
Buna göre: ne suret bakanýn aynýsýdýr,
Ne de bakan suretten gayrisidir.
Ayný þey âlemlerin varlýðýyla birlikte,
Söz konusu edilen, Hak için geçerlilikte.
Ayan olan varlýklar, Hak tecellilerinin,
Eserlerinin mazharý tecelli yerinin.
Hak ise kabiliyet, özelliðine göre,
Mazhardan zuhur eden, olmakta buna göre.
Ya da o mutlak vücut, aynanýn aynýsýdýr,
Ayan olan varlýklar deðil ki gayrýsýdýr.
Vücut aynasýnda, kendine mukabil þeyler,
Görür ve bulunduðu hal üzere seyreyler.
Bu durumda artma ve eksilme olmaksýzýn,
Birbirine görünür, Gayriyet kalmaksýzýn.
Her nasýl ve nereden bakýlýrsa bakýlsýn,
Âlemler yaratýlmýþ, hayretlerle þaþýlsýn.
Hem de baþka bir yerden, hiç malzeme almadan,
Daha önce benzer, örnekleri olmadan.
Yaratma yani tekvin, varlýðýn bidayeti,
Bunu Haktan bilmekse, idrakin nihayeti.
Ehli tevhit Hak bilir, fail, mevsuf, mevcudu,
Her ne halde olsalar, onlar aþmaz hududu.
01.04.2012…Mustafa Yaralý
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.