Biri Bana Seni Sorsun
Dedi ki
O, bedenini göðe uzatýp çiçeklendiðinde
Ondan kopardýðýn dallarý anýmsayýp utanacaksýn
Dedi ki
O, menzili uzak bir yol yolcusudur
Ve sen yýlgýn suretinle omuz baþýnda yürürsen
Onun yüzünde ter, göðsünde karanfil, þiirinde sözcük olamayacaðýný anlayacaksýn
Dedi ki
O, çöl denizinde bir kum tanesidir
Rüzgarlarýný buyur etmediysen
Kendi coðrafyasýnda onu bir daha bulamayacaksýn
Dedi ki
O, ‘güvercin, kahin, tuz, mavi’ ve ‘toprak’ sözcükleriyle cümle kurmaktadýr
Duyduðunda olanlarý anlamayacaksýn
Dedi ki
Kibrini al, metruk karanlýðýnda eski bir taþ tablete kazý
Süsle, göm ve unut çünkü gerekmeyecek
Üþümekten oluþmuþ bir þehirsin sen çok ýþýksýz
Kendi karanlýðýnda kalacak ve unutacaksýn
Dedi ki
Söyleyip göremiyorsun
Dört sözcükten oluþmuþ bir kitap ayracýdýr o
‘’Biri bana seni sorsun! ’’
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.